Kırık Link Bildir! #46771 29-05-2006 07:52 GMT-1 saat
Türlerin yok olmasını önlemeye çalışan bilim adamları ve sigortacılar çok zor bir durumla karşı karşıya kaldı: Dünyada kaç tür hayvan ve bitki olduğunu kimse bilmiyor. World Conservation Union`dan Jeff McNeely, "böcekleri araştıran bazı bilim adamları 100 milyondan fazla tür olabileceğini söylüyor... "Ama biyologlara sorarsanız en fazla 15 milyon böcek türü olduğunu söylerler" diyor. Ansiklopedi ve sözlüklerde bir tür, "aynı genel özelliklere sahip olan ve birbirlerinden üreyebilen hayvan ya da bitki sınıfı" olarak tanımlanıyor.
BM istiyor ama...
Bu zor durum türlerin yok olmasının önüne geçilmesinin konuşulacağı Birleşmiş Milletler konferansında daha da karışacak, çünkü BM, türlerin yok olmasının 2010`a kadar sona erdirilmesini istiyor.
McNeely, "kaç tür olduğunu bilmediğimiz için 2010`a kadar yapacağımız mücadelenin nasıl olacağını da bilmiyoruz. Şimdiye kadar sadece 1.7 milyon bitki ve hayvan türü sınıflandırıldı ve adlandırıldı" diyor.
Savaştan sonra yeni türler
Dünyada hala yeni memli türleri bulunabilir. Mesela ABD ile savaş sırasında ağır şekilde bombalanmasına karşın Vietnam`da 1990`lı yılların başında yeni geyik ve vahşi domuz türleri bulundu.Kuşların birçoğu şu ana kadar ya sınıflandırılmadı ya da türleri tehlike altında. Biyologlar, hala sınıflandırılması ve adlandırılması gereken binlerce bitki, böcek ve balık türü olduğunu söylüyor.
Arka bahçede bile var
Afrika`nın güneyinde örümcekler üzerine araştırma yapan John Leroy, "burada tanımlanmış 3 ya da 4 bin örümcek var. Tahminlerime göre bu sayı, bu bölgede var olan türlerin yarısına ancak ulaşıyor" diyor.Leroy yeni türlerin her yerde olabileceğini söylüyor: "Burada Johannesburg`da, ne aradığınızı biliyorsanız arka bahçenizde bile kolaylıkla yeni bir tür bulabilirsiniz."
Bilim adamı sayısı az
Türler konusunda bilinenlerin çok az olması, yeni bitki ya da hayvanları adlandırabilecek bilim adamı sayısının çok az olmasından kaynaklanıyor. Ve bu bilim adamlarının çoğu da bilinen türlere odaklanmış durumda.Bu tereddütler, modern coğrafya atlaslarında tarif edildiği ya da gösterildiği gibi dünyamızın tamamını keşfedemediğimizi de ortaya koyuyor. Yeryüzünde daha gidilecek çok yer var.Geçtiğimiz ay Endonezya`da bir kayıp dünya bulunmuş ve bu kayıp cennette egzotik kuşlar, kelebekler, kurbağa ve bitkiler ortaya çıkarılmıştı. McNeely, "ne zaman daha önce gidilmemiş bir yere gitsek yeni türler buluyoruz" diyor.Hayatta kalma oranı yüzde 0.1 Peki burada bilimsel bir görüş birliği var mı? Bilim adamları şu çıplak gerçeği kabul ediyor: Bir zamanlar yürüyen, sürünen, yüzen ya da uçan türlerin büyük bir bölümü şu anda yoklar.`Extinction;: Bad Genes or Bad Luck?` kitabının yazarı, paleontolog David Raup, "belki de 40 milyon bitki ve hayvan türü var. Geçmişte 5 ile 50 milyar türün yaşadığını ve yok olduğunu düşünüyoruz..."Bugün yaşayan türler, dünya yüzeyine gelmiş türlerin sadece yüzde 1`ini barındırıyor. Farklı bir deyişle, hayatta kalabilme oranı yüzde 0.1, başarısızlık ise yüzde 99.9" diyor.
İnsanın etkisi önemli
Bilim adamları günümüzde türlerin yok olma oranlarının, kirlenme, yaşam alanlarının yok edilmesi ve iklim değişikliği gibi insan faaliyetleri yüzünden normalden yüksek olduğu konusunda hemfikir.Fakat bilim adamlarına göre, türlerin büyük bir bölümü henüz tanımlanmamış olduğu için yeryüzündeki yok oluşun ayrıntılarının araştırılması da mümkün değil.Karşıt görüşler de var!
Bilinen türler için bir sayılandırma sistemi daha önce yapıldı. World Conservation Union`a göre tarihi ve bilimsel kayıtların resmi olarak tutulmaya başlandığı 1500`lerden beri 800`den fazla bitki ve hayvan türü yok oldu.Çevrecilerin yaygara kopardığını söyleyen karşıt görüşlüler, bu sayının bilinen türlerin sadece yüzde 0.05`i olduğunu iddia ediyor. Oysa iki yaşayışlıların üçte biri, kuşların yüzde 12`si ve memelilerin de yüzde 23`ü tehlike altında.
(alıntıdır)