24 mayıs carsamba aksamı aksaray a gittim ve halamın oglu bu orgute girmıs bıraz arastırdım sonuc her zamankı gıbı tacız ıle bıtıyor
buyrun haberi siz okuyun
NOT SAKIN SİZ BUNLARIN TUZAKLARINA DUSMEYİN BEYİN YIKAMADAN BASKA BİSEY DEGİL
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Ömer Öngüt’e soruşturma
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Ömer Öngüt hakkında Diyanet İşleri Başkanlığı'na ve bazı profesörlere yönelik sözlerinden dolayı ‘hakaret' suçundan, organ bağışına ilişkin açıklamalarından dolayı da ‘halkı kanunlara uymamaya tahrik etmek' suçlarından soruşturma açtı.
Öngüt'ün Adapazarı'nda bulunması nedeniyle talimatla ifadesinin alınacağı öğrenildi. Sabah gazetesinde yayınlanan yazıda Öngüt'ün ‘organ bağışının dinen uygun olmadığı ve bunu teşvik eden Diyanet İşleri Başkanlığı ile bazı profesörlerin de katil olduğu yönünde' açıklamaları yer almıştı. Hakikat Vakfı lideri Öngüt, “Organ bağışlayan, cehennemde boynunda demir halka ile kaynar suya atılacak ateşte yakılacaktır.” demişti. İstanbul, Zaman
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
42 yaşındaki P.Y., cemaat lideri Ömer Öngüt'ü tacizle suçluyor
Hakikatin altındaki taciz
Kanser hastası olan P.Y.'nin eşi, sekiz ay boyunca eşine yapılan tacizi anlattı: Öngüt eşimi özel hizmetine aldı. Bu tacizler önce sözlüydü ardından elle tacize başlamış. 13 yaşında bir kızla evlendikten sonra, eşimin büyü yaptığını iddia edip bizi cemaatten kovdu. Eşimin yaşadıklarını öğrendikten sonra cemaatten kovulmuş kişilerle görüştüm. Aynı şeyi yaşamışlar. Cemaat üyeleri Öngüt'ü peygamber olarak görüyor. Eşime, 'Sen peygamberimizi üzdün' diyorlar.
Türkiye'nin diğer İslami tarikat ve cemaatlerine karşı yürüttükleri sert muhalefetle tanınan Hakikatçiler cemaati, liderleri Ömer Öngüt'ün neden olduğu cinsel tacizlerle sarsılıyor. Hakikatçilerin şeyhi Ömer Öngüt, cemaatin merkezi Adapazarı'nda yaşıyor. Hakikat Vakfı adıyla örgütlenen cemaat; Öngüt'ün, Cemalettin Kaplan, Fethullah Gülen, Necmettin Erbakan, Süleymancılar, İsmailağa Cemaati ve Diyanet'e yönelik eleştiriler yönelttiği kitaplarıyla tanınıyor.
İslami hareketin önde gelen kentlerinden biri olan Sakarya'da son günlerde yaşayan ve yakalandığı kanser hastalığına karşın, ailesiyle birlikte onurlu bir yaşam mücadelesi veren P.Y. (42) bir tarikat gerçeğinin daha ortaya çıkması için hastalığına rağmen çaba harcıyor. Hastalığının geldiği nokta nedeniyle kimliğinin açıkça yazılmamasını isteyen P.Y., eşi aracılığıyla TEMPO'ya yaptığı açıklamalarla Hakikatçilerin şeyhi Ömer Öngüt'ün yüzündeki maskenin indirilmesine yardımcı oluyor.
Hakikatçilerin lideri Ömer Öngüt ile ilişkiniz nasıl kuruldu?
1983 yılında Hakikatçiler grubuna katıldık. Cemaatin çeşitli kademelerinde görev aldık. Canla başla, hiçbir maddi karşılık olmadan, manevi hizmet ordusunun bir üyesi anlayışıyla çalışmalarımıza devam ettik. Çalıştığım fabrikadan emekli olmamım ardından, yaklaşık altı ay boyunca, sürekli vakıfta kaldım. Bu sırada eşim de aynı istek ve arzuyla cemaatin kadınlarına hizmet ediyordu. Cemaate iki ayda bir Türkiye genelinden kadınlar gelir ve pazar günleri dini sohbet yapılır. Eşim, işte o kadınlara hizmet ederdi. Bu hizmeti canla başla yaptığı için kadınlar arasında sevildi. Kısa bir süre sonra eşim idarecilik görevine getirildi. Bu esnada eşimin özverili çalışmaları Ömer Öngüt'ün kulağına gitmiş. Ömer Öngüt, "Sen benim dairemin özel görevlisi olacaksın" emrini veriyor. Bu emirden sonra, ona hizmet eden diğer kadınlar uzaklaştırılıyor. Uzaklaştırınca, eşim tamamen o daireye hâkim oldu. Haftanın her günü sabah 08.00 akşam 18.00. Ben sabah 08.00'de işe giderken onu oraya bırakıyordum Akşam da 18.00'de alıp evime gidiyordum. Tam bir gönüllük aşkıyla hizmet ediyoruz. Bu hizmet esnasında Öngüt, bize çok mütevazı, dini bütün bir insan gibi gözüküyor.
O sıralarda mı gerçek yüzünü görmeye başladınız?
Evet. O, kendi dairesine çekildiği zaman başlıyor aileme sarkıntılık yapmaya. İlk önce bu, sözle başlıyor. Kendisinin ne derece erkek olduğunu, daha evvel yaşadığı kadınlarla ne gibi hikâyeleri olduğunu, fırsat buldukça onları nasıl taciz ettiğini anlatıyor. İlerleyen gülerde başlıyor elle tacize. Tabii bunu, eşim bana söyleyemiyor. Biz de efendimize çok bağlıyız, o nedenle kendisine inanmayacağımdan korkuyor. Bu süreç böyle sekiz ay devam ediyor.
Tüm bu sıkıntıları, taciz olaylarını eşiniz tek başına yaşıyor ve sorununu kimseyle paylaşamıyor...
Tek başına yaşıyor. Tam bu vakitlerde eşim rahatsızlandı. Ömer Öngüt, bizi İstanbul'a cemaate yakın bir doktora gönderdi. Tahliller neticesinde kanser olduğu ortaya çıktı. Biz tedaviyle ilgilendiğimiz sıralarda, Ömer Öngüt'ün Almanya'da yaşayan bir cemaat üyesinin 13 yaşındaki Ayşenur isimli kızıyla dini nikâhla evlendiğini duyduk. Hatta dini nikâhın şahitlerinden biri de benim ailemdendi. Bu esnada kadınlardan bir tanesi rüyasında Ömer Öngüt'e büyü yapıldığını gördüğünü ileri sürerek ortaya çıkıyor. Ömer Öngüt de, 13 yaşındaki eşinin kıskanıldığını, büyünün de eşim tarafından yapıldığını iddia ediyor. Bu nedenle, eşime artık yanına gelmemesini, kendisiyle işinin bittiğini söylüyor, yanından kovuyor.
Eşiniz, Ömer Öngüt tarafından uzun süre tacize uğradığını, kovulma olayı sonrası mı açıklayabildi?
Evet. Eşim, "Eğer büyü yaptıysam, sen Allah dostusun ve ispat et" diyor. Öngüt köşeye sıkışınca, "Sen kafasına sıkılacak insansın, buradan git, bir daha da gelme" diye tehdit ediyor. Bu olayın ardından eşim bana, "Ben şimdi sana bir şey açıklayacağım. İster beni boşa, ister kov. Ben, uzun süre Ömer Öngüt tarafından taciz edildim. Benim sekiz ay ne çektiğimi bir Allah bilir, bir de ben bilirim" itirafında bulundu. Hatta işi o kadar ileriye götürmüş ki, hastalığı bahane ederek bizi Mudanya'ya tatile götürdü. Orada, eşimi hasta olmasına rağmen sıkıştırıyor. "Bu akşam eşini uyut ve yanıma gel" diyor. Gece yatağına davet ediyor. Tabii eşim gitmeyince de suratı asılıyor
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
SEFA NERDESİN
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
ve ılk gırenler bunun farkında degıller beyınleri ıyı ce yıkanınca her sey yaptırılıyor uyelere halamın oglu 2 hafta olmus bu orgute gırelı onu kurtaymaya calısıyorum bır yandanda internetde adamı duyuyorum kı baskalarıda bu orgute girmesın dıye kardesım
Asarayda adamın tasavvuf hakiki ilmi adlı kıtabını bı goz attım ortalarda adam soyle bı kelıme yazmıs
Hz. Muhammed ALLAH İLE melek aracılıgı ıle görusuyordu ama ben ALLAH ile bire bir görusuyorum ve 9 ayda savas cıkacak 30 yıl sonra kıramet kopacak bana ınanmayan ve dedıklerımı yapmayanlar cehenneme gidecekler
bu adam kım oldugunu sanıpda ALLAHLA görustugunu soyluyor neyıne guvenıyor anlayamadım
Hz musa ve Hz muhammed harıc hıc bır Peygamber ALLAH ile gorusemedi
artık sız degerlendırın gerısını
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
SEFA NERDESİN
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
SEFA NERDESİN
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
SEFA NERDESİN
İşte gerçek Ömer efendi:
ÖMER ÖNGÜT
VE ESERLERİ
Muhterem müellif 1927 senesinde Yugoslavya’nın Yenipazar şehrinde dünyaya gelmişlerdir.
Babaları Muharrem Efendi, anneleri Çelebiye Hanım’dır. Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimizin neslinden olan Medine-i Münevvere’li Şeyh Ahmed -kuddise sırruh- Hazretlerinin torunudurlar.
Şeyh Ahmed Efendi -kuddise sırruh- Hazretleri bir sebeple geçici olarak Yugoslavya’nın Yenipazar şehrine geldiğinde vefat etmiş, çocukları ise orada kalmışlar, daha sonra torunları Medine-i münevvere’ye değil de 1936 yılında Türkiye’ye gelerek Düzce’ye yerleşmişlerdir.
Müellifimiz, Şeyh Muhammed Es’ad Erbilî -kuddise sırruh- Hazretlerinin hulefasından Şeyh Halil Fevzi -kuddise sirruh- Hazretlerinin hizmetlerinde olmakla kemal bulmuşlar, 1950 senesinde ahirete intikallerinden sonra ise irşada başlamışlardır.
Okur-yazar olmaktan başka herhangi bir zahirî tahsilleri bulunmamaktadır. Mânen yetişmeleri hususunda şöyle buyurmaktadırlar:
“Tarikat-ı aliyye’ye alındığımızda Şeyh Muhammed Es’ad Efendi -kuddise sırruh- Hazretlerimize karşı sonsuz bir muhabbet uyandı. Alındığımızın haftasında tecelli ettiler ve bir daha da bırakmadılar. Geceleri hep onlar meşgul olurlardı. Gündüzleri ise zaten Efendi Hazretlerinin huzur-u saadetlerinde idik. Bu suretle her iki pîrin himmet ve tasarruflarında bulunduk. Bugün dahi her ikisinin himmetleriyle yürüyoruz. Ve gelenleri de onlara havale ediyoruz.”
Sohbetleri esnasında bir sual veya rüyâdan mevzu açılmakta; bazen de vakte, zamana, hâle ve istidada göre kendileri mevzu açmaktadırlar
Son derece fasih, az ve öz, içten ve derinden, açık ve külfetsiz söz söylerler; herkesin seviyesine inerek, herkesin rahat anlayabileceği sadelikte konuşurlar. Kendilerine has apayrı bir sohbet üslupları vardır.
Gelenlerle engin bir hoşgörü içerisinde ayrı ayrı ilgilenir, dertlerini dinler, sıkıntılarını giderir, dünyevî ve uhrevî meselelerde yol gösterirler.
Gaye ve hedefleri; Allah ve Resul’ünu sevdirmeye, Allah ve Resul’ünde birleştirmeye, Nûr-i Muhammedî’nin yayılmasına, kalpleri Hakk’tan gayrı her şeyden kurtarmaya ve arındırmaya çalışmaktır.
En büyük iltifatları mahviyet ve istikamettir. Sohbetlerin büyük bir bölümü mahviyetten geçmektedir. Müşâhede mahviyeti içinde nice esrar ve hikmetlerin kapısını açmışlardır.
Sohbetlerinde rüyâlar da ayrıca bir hususiyet arzetmektedir. Anlatılan rüyâlardaki rumuzlara verdikleri cevaplar, her türlü takdirin üstündedir. Soran da dinleyen de alacağını alır, yoluna koyulur.
Kuran-ı Kerim’in ifâdesiyle “Edğâsu ahlâm = karmakarışık rüyalar”a bile kalpleri mutmain eden cevaplar ve öğütler vermektedirler. Bu vesile ile nice ulvî işaretler, kudsi hakikatler, Rabbânî sırlar ortaya çıkmaktadır.
•
Muhterem müellifin, insana yaratılış gayesini öğreten, Yaratan’ını tanıtan, ebedî saâdet ve selâmete yönelten, düşündüren, gönül üzerine, mâneviyat üzerine, iman, İslâm, ilim-irfan, ahlâk-fazilet, aşk-şevk üzerine söylenen sözlerle dolu, bilhassa erbâb-ı sülûkün çok istifade edeceği eserlerinde İslâm hakikatleri, iman letâfetleri, tasavvuf sırları Âyet-i kerime ve Hadis-i şerif’lerin ışığında selis bir üslupla anlatılmaktadır.
Daha geniş kitlelerin istifade edebilmesi için bu eserlerin neşri yanında, bölümleri de kitapçıklar halinde yayınlanmaktadır.
•
Tasavvuf; esrar odasının ilâhi sırlarına insanı mazhar eden bir yoldur, ilim-irfan mektebidir.
Her zamanda olduğu gibi bugün de tasavvuf aynen mevcuttur. Asliyetinden hiç bir şey kaybetmemiştir. Ve bu yol kıyamete kadar bâkidir. Bilhassa Tarikat-ı Nakşibendiyye’de kıyamete kadar pir eksik olmayacaktır. O has oda; odadan odaya, halkadan halkaya geçmiş ve hiç bozulmamıştır. Hazret-i Allah dilediğinin devrini kapatır, dilediğinin devrini açar.
“Aşk ehli gitti, muhabbet şehri boş kaldı deme,
Cihan Şems-i Tebrizî güneşi ile dolu isteklisi nerede!...”
Hazret-i Allah zâhirî ilimlerin öğrenilmesi için yeryüzünden âlimleri eksik etmediği gibi, bâtınî ilimleri öğretmek için de tasavvuf ehlini eksik etmemiştir.
Cenâb-ı Hakk’ın lütuf ve ihsanı, sadece ilk devirlerde bulunan müslümanlara mahsus değildir. Her devirde ilâhî ahkâma tâbi olan bütün müslümanların bu gibi ilâhî inâyetlerden istifade edecekleri açık bir gerçektir.
Hiç şüphe yok ki bu efdâl ümmet içinde, yağmurun toprağa düşmesi ile ölü toprağın nebat fışkırttığı gibi; Hakk’ın izni ile ölmüş kalpleri diriltenler de mevcuttur. Bütün engel ve güçlüklere rağmen, yalnız Allah için mücâhede ve mücâdele etmektedirler.
Dini, bütün tazeliği ile ayakta tutan onlardır. Her devirde etraf ve muhitlerine nur saçmışlar, insan yetiştirmişler, yol gösterici eserler vermişlerdir. Emin adımlarla gayelerine doğru ağır ağır ilerlemektedirler. Hazret-i Allah’ı tercih edenler bunlardır. Hazret-i Allah’ın da tercih ettiği bunlardır.
Onlar ki; kendi mutluluklarını, mutsuz ve umutsuz insanlara umut, huzur ve teselli aşılamakta aramış ve bulmuşlar, mum gibi kendilerini eriterek etraflarını aydınlatmışlardır.
“Ümmetim yağmur gibidir. Evvelkiler mi daha hayırlıdır, yoksa sonrakiler mi daha hayırlıdır bilinmez.” (Tirmizi)
Evvelkilerden murad Asr-ı saadet’tir. Bir defa geldi, bir daha da gelmeyecek. Sonra gelenler, Saadet asrındaki müslümanlara çok benzedikleri için Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz onlara teşbih buyurmuştur. Dilerse, dilediği zamanlarda Asr-ı saadet gibi devir yaşatıyor Hazret-i Allah.
Dilerse bütün Kâinatın aradığını bir noktada toplar.
Bir Hadis-i şerif’te de şöyle buyuruluyor:
“Ümmetimden bir taife kıyamet kopuncaya kadar Hakk yolunda muzaffer olmakta devam edecek, muhalefette bulunanlar onlara zarar veremeyecektir.” (Buharî)
Bilindiği gibi hakikat, güneş gibi daima zâhir ise de; dünya muhabbeti ve aşırı meşguliyetler sebebi ile, kalp üzerine baskı yapan perdeler insanı hakikatten uzaklaştırıyor, müşâhededen ayırıyor.
Hâtem-ül Enbiyâ -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’den sonra vahiy kesilmiş, ilham kapısı ise açık kalmıştır. Din kıyamete kadar bâkidir. Bu devrin karanlık günlerinde bile İslâm’ın nuru gönüllerde parıldamaktadır. İnsanların yeni bir dine ihtiyaçları yoktur. Fakat zamanla vesveselere dalıp, arzu ve heveslerine kapıldıkları için; hakikatı hatırlatmaya, ruhları kuvvetlendirmeye ihtiyaçları vardır.
•
Ashab-ı Kiram -radiyallahu anhüm- Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in sohbetlerinde yetiştiler. Sohbetten aldıkları feyiz ve bereket sebebiyle onlara Sahabî denilmiştir. Onları Medine’de yetiştiren medrese Cenâb-ı Fahr-i Kâinat -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimizin mescidi idi.
Bir taraftan İslâmiyeti yaymaya ve güçlendirmeye çalışırken, diğer taraftan da müslümanlara dinlerini en ince noktasına varıncaya kadar öğretiyor, maddî-manevi her türlü müşküllerini hallediyordu.
Ashab-ı Kiram -radiyallahu anhüm- ondaki fesahat ve belâgatın hayranı idiler. Sanki başlarında kuşlar varmışçasına, huzur ve huşu içinde dinlerlerdi.
Sohbetin verdiği kemâlât ile, peygamberler hariç bütün insanlardan üstün oldular.
Tasavvuf yolunda da sâlike merhaleler aştıran, onu terakki ettiren en mühim âmil mürşidin sohbetidir.
Onların sohbeti yakınlık makamından doğar ve âlî makamlardan süzülerek gelir. Kalplerinin üzerinde perde yoktur. Allah yolunda köprü mesabesindedirler. Sohbet ve nazarları feyz kaynağıdır, kalp hastalıklarına şifadır. Söylediklerini görerek, bilerek ve yaşayarak söylemişlerdir.
Tereddütlü kalplerin itminan bulması, gizli şeylerin öğrenilmesi ancak muhabbet ve sohbet ile mümkündür. Mutmain olmayan bir kalp yürü demekle yürümez.
Muhabbet ve sohbet ile kazanılan feyiz ve bereketin, vecd ve istiğrakın bir çok şeyle elde edilemeyeceği, ilâhî tecellilerin doğmasına sebep olduğu erbabınca malumdur.
Rabbimiz bu taifenin neşesine ve neşvesine ererek yaşamaya muvaffak buyursun.
kaynak: http//www.hakikat.com
Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’sinde buyurur ki:
“Fırka fırka olup dinlerini parça parça edenlerle senin hiçbir ilgin yoktur.” (En’am: 159)
Bu ilâhi bir hükümdür, bir emirdir.
“Semi’nâ ve etâ’nâ” Ben bu emri işittim ve itaat ettim, hiçbir bölücü ile ilgim yoktur.
Biz Hazret-i Allah’ın emirlerine uyarız ve itaat ederiz. Biz halka bağlı değiliz. Hepsi gelmiş, hepsi gitmiş bizi ilgilendirmez.
Biz sadece bize emrolunanı işlemekle mükellefiz. Allah-u Teâlâ hidayeti dilediğine verir.
Gayemiz bütün müslümanların Hazret-i Allah ve Resul’ünde birleşmelerine gayret etmek ve bölücülükten kurtarmaktır
Bunu 3nokta beğendi...
Hata Oluştu
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
Alıntı:
zp :
İNSANLARI TANIMADAN YARGILAYAMAZSINIZ!!!
eger bu lafınla ömer denen ferefsizi korumaya calısıyorsan bosuna ugrasma
adamı tanımaya gerek yok
al sana bi bilgi daha
bu adam 80 yasının üzerinde okuma yazması yok arapca bilmiyor ve kuran okuyor En büyük yalanı ise Allah ile görüstügünü ittaa ediyor ve kendisi peygambermis gibi ona tapmamızı istiyor
akıllı bir insan bu adamı tanımadanda serefsiz ve yalancı birisi oldugunu anlar...........
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
SEFA NERDESİN
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
Alıntı:
mr.özgür :
böyle faydalı paylaşımlara daha çok yer verebilirler
kardesım haklısında tek basıma nereye kadar gidebilirim ki ve kime sesimi duruyabilirim ki?
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
SEFA NERDESİN
"sizden para istemeyenlerle beraber olun. Onlar doğru yoldadırlar (Yasin 21)"
Fetullahçılar Süleymancılar halktan zorla para gaspederlerken bu ayeti kerimenin ışığında bunların yaptığı kafirliktir. gayemiz rıza i ilahidir diyip halktan hiç para talep etmeyiz lafının neresi karışık neresi anlaşılmadık. Neresi saçma Akıllı olan imanı olan bir insan bunları iyi bir şekilde okuduğu zaman anlar. Yarın size sabah gazetesinde yapılan yarım sayfa özür yazısını yayınlıyacam.
Bunu 3nokta beğendi...
Hata Oluştu
ve yazımda suda geciyor
Hz. Muhammed ALLAH İLE melek aracılıgı ıle görusuyordu ama ben ALLAH ile bire bir görusuyorum ve 9 ayda savas cıkacak 30 yıl sonra kıramet kopacak bana ınanmayan ve dedıklerımı yapmayanlar cehenneme gidecekler
bu adam kım oldugunu sanıpda ALLAHLA görustugunu soyluyor neyıne guvenıyor anlayamadım
Hz musa ve Hz muhammed harıc hıc bır Peygamber ALLAH ile gorusemedi
artık sız degerlendırın gerısını
bu örgütlere giyen kişileri 2 grupda ayıyorum
1. grup zengin olmak ve iyi bir hayat sürmek için giriyor ben bunlara aptal diyorum
2. grupsa salak oldugu için giriyor ben bunlara beyinsiz diyorum.
sen hangi grupa dahilsin?
birde kalkıpda bu iyi diye cıkma karsıma
birde sana sunu diyem
hakikat hariç herkes ömeri kötülüyor neden aceba ? bi cvp ver herkes bilsin tabiki sende o akıl varsa..... anlayan anladı.
ben hakikat a da email cektim sayısı belli degil neden suçlamalarıma cvp gelmedi beni makkemeye vermediler acıklada herkes bilsin istersen ip ucunu ben verem
dogruları dedigim için olmasın
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
SEFA NERDESİN
1-)Ben eczacı çocuğuyum paraya ihtiyacım yok Allah'a şükür 4 5 milyar kar eden eczanemiz var (Denizli tavas karahisar Cihan eczanesi)
2-)Gazi Üniversitesi Makine mühendisliği öğrencisiyim aynı zamanda aptech yüce bilgi akademisinde yazılım açık öğretim iktisat okuyorum. kimliklerimi taratıp yayınlarım.
daha benim gibi niceleri sırf Hazreti Allah'ın rızasını kazanmak için ilayi kelimullah için gerçek islamı öğrenmek için sadece Hazreti Allah'a biat edip efendi hazretlerine sevgi ve muhabbet besiyor. Vatanı için gözlerini kırpmadan canlarımızı feda ederiz. Bizi o televizyonlarda gördüğün sahte tarikatçılarla fetullahçılarla süleymancılarla kaplancılarla karıştırma.
zekanı hiçbir şekilde benimle yarıştıramazsın.
hangi cemaat lideri hangi tarikat lideri Allahım vatanımızı muhafaza ordumuzu muzaffer eyle yarabbi diye sürekli dua etmiştir. Biz diğerleri gibi imanımızı 3 kuruşa satan kişiler değiliz. Tabiki cemmatlerle ilgisi olan herkes hakaret edecektir. Vakıfta senin bukadar safça gönderdiğin yazılara gülmüş geçmişlerdir. sen gazetecimisin yada bir politikacımısında seni mahkemeye verecekler senin üsteki yalanlarınla uğraşacaklar. Seni Hazreti Allah'a havale etmişlerdir. Bu Akşam gazete metnini tam olarak yayınlayacam
tamamını oku ondan sonra tekrar gel karşıma.
Bunu 3nokta beğendi...
Hata Oluştu
heykimsinsen
Teğmen
375 ileti
İş: Muhasip
Kayıt: 31-05-2006 11:04
benim ümmetim 73 fırkaya ayrılacak
ancak bunların içinden sadece bir tanesi doğru yolda olacak diye
o yüzden tarikatlara dikkat etmek gerekir
neye dikkat edecem dersen elinde kur-anı kerim ve hadisler var
bunlara en ufak bir aykırılık varsa sapık tarikat demektir
o yüzden bütün arkadaşlara önerim
dininizi öğrenmeden tarikatlara yaklaşmayııııııııınnnnnnnnnnnnnn.
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
heykimsinsen
Teğmen
375 ileti
İş: Muhasip
Kayıt: 31-05-2006 11:04
herkez aynı şeyi savunuyo ama anlayamadığım şey
bütün tarikatlar birbirlerini kötülüyo iyisi biziz diyo
bunun sebebi nedir açıklarmısın herkez öğrensin
anladığım kadarıyla bu konuda bilgili ve ilgilisin
bekliyorum hala cevap gelmedi
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
Bundan sonra dini bölümde yazılar yazıcam. İnsanca gelip güzel bir şekilde danışan mesela heykimsinsen kardeş gibi elimden geldiğince yardımcı olurum. Sonuçta bende bi beşerim bende hata yapabilirim. Dinimizde HOŞGÖRÜ nün olamadığını faizin kexinlikle haram olduğunu şu zor günlerde hepberaber vatanımızı muhafaza ordumuzu muzaffer eyle diyerek Hazreti Allah'a dua edelim.
Bunu 3nokta beğendi...
Hata Oluştu
sitemizde dini bölüme yazı yazman benimde hosuma gider destek veriyim .
ben bu adamı hala kötülerim al sana bi neden daha sunuyum.
halamın oglu gece calısıyor.
gündüzde vakfın kitaplarını satıyor günlük 2 saat uyku ile duruyordu.
kitaplar gereginden fazla ücretle ve sorumsuzca satılıyor.
bir adam gece sanayide gündüzde dısarıda kitap satabilirmi? kimin vucudu dayanabilir?
bi cvp ver.
ben aksayardaki bu tarikata bu soruyu yönelttim ve aldıgım cvp sa beni cok kırdı.
cvp surdu:
senin sorunun degil kendi işine bak.
sen benim yerimde olsan bu gördüklerin ve durdugun cvp lara karsı ne dersin?
fetullahçılarla süleymancılarla kaplancılarla iyi deil ortamlarına girdim ve gördüm.
hakikat a ise girme bile geregi görmedim.
aldıgım cvplar, hareketler ve ortamdaki konusmalar hakikatında kötü bir sey oldugunu fark etttirdi bana.
ben 5 vakit namaz kılmam içki içerim ama Allahada inanan birisiyimdir.
3 aylarda orucumu tutarım ama .
dini bayramlardada namazımı kılarım.
cennete gitmem cehennemlik birisiyim ama insanlar üzerinden para kazanan insanların namusuna göz diken birisinede karsı cıkarım.
hele birde asık oldugum kızın abisi ise bu örgütlere giren kişi ise savas ederim sonuna kadar.
Allahım ve Ailem dısında herkesden önemli kişilerdir onlar benim için.
ankarada otuyuyorsun yüz yüzede görüsmek isterim seninle
e-mailini aldım Email atarım sana adresimi veriyim ve adresini verirsin gelirim.
hiç sorun degil ama sunu bil ömere karsı savasım devam edecektir.
[email protected] msn ve Email adresim dir...
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
SEFA NERDESİN
heykimsinsen
Teğmen
375 ileti
İş: Muhasip
Kayıt: 31-05-2006 11:04
benim dinim 4 şeyle sabittir
kitap - sünnet - icmayı ümmet - kıyası fukaha en büyük kaynaklarım bunlar
herşeyler bu kaynaklarda var zaten
ilk yazdığım iletimde de dediğim gibi önce dininizi azda olsa öğrenin
ondan sonra tarikatlara veya cemaatlere girip girmemede ona göre karar verin
bakın cemaat veya tarikatlara şayet diğer cemaat veya tarikatlara laf atıyorsa
ondan uzak durun zaten
tarikatlar kötüdür demiyorum tarikatlar da bi yoldur zaten
ama körü körüne bağlanmak hele hiç dini bilgisi olmadan bağlanmak iyideğil
etrafımda çok insan var kafayı yiyen akıllı ama meczup
saygılar
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
3 aylarda orucumu tutarım ama .
dini bayramlardada namazımı kılarım.
cennete gitmem cehennemlik birisiyim ama insanlar üzerinden para kazanan insanların namusuna göz diken birisinede karsı cıkarım.)
Öncelikle seviyeli insanlar böyle sözler sarf etmezler karşısındakini seviyesiz sayan nice değersiz insanlar var sokaklarda.
Bizim için esas olan Allahu tealanı hükmü islamın hukukudur.İşte islamdan bi haber olan insanlar yaşadığı gibi inandıkları için inanmaları gerekenlari inkar ediyorlar.
Ömer efendiye cümlemizin teşekkür etmesi lazım gelirken herkez iftira atma peşinde niçin oda Resulullah s.a.v. efendimizin zamanı saadetlerinde olduğu gibi yaşanan şirk toplumunun aykırı istikametinde beyenlar vermekte.
Ne dedi Ömer efendi kulaktan dolma bilgiler ile değil gerçeği açın okuyun.Sitenin adı var içinde kitaplar var.İçinde dergiler var.Ama okumak neden olsun ki sokaklar çarşılar pazarlar gazeteler var tv var niçin işin kaynağına bakalım ki!Ondan sonra gelsin iftiralar.Mahalle karıları gibi sağ da sol da konuşmak o kadar kolay değil mi?
Ama bu iftiraları atanlar verecekleri cevapların şiddetinden tirtir titreyecekler huzuru ilahide.Biz Allah rızası için uyarıyoruz.İnternet ve ya sokaklar özgür yerler değil mi ? Kimlik yok kişi yok at bakalım.Her anın fotoğrafı çekiliyor.Her söz kaydediliyor.
Sen alemci arkadaş sen biliyormusunki vatanımıza ve dinimize kast etmiş olan Cemalettin kaplan ve oğlunun üzerine senin müslüman dediğin hangi değerli hoca efendi bir satır yazı yazdı.Ne söyledi bu bayrak yakan adi ajanlara.Kanımca vatanını seven bir arkadaşsın peki Baş münafık amerikan ajanı olduğu bütün bütün ispat edilmiş feytulah gülene senin müslüman zannetiğin hocalar ne cevap verdi.Amerikasız bu dünyada hiç bir iş yapılamaz diyecek kadar kendini deşifre eden feytulah tan bahsediyorum.
Peki sayıları 70000 e ulaşınca süleymanlı devletini kurmak için daha mini mini çocukları kuran öğretiyoruz diye militan yapan milletin içini dışını faiz helal dir diyerek harama sokan süleymancılar. Onlar için kim bir satır yazı yazıp ümmeti Muhammede münafıklıklarını ifşa etti yine ömer efendi.
Devam edelim mi:
Yaşar nari öztürk gibi dinini dünyaya satan alimlerin iç yüzlerini kim ortaya çıkardı yine Ömer efendi.Edip yükselin İskender evrenesoğlunun Nazmi sakallıoğlu Refet kayserilioğlu gibi bunların kimi kendini isa mehdi ve peygamber ilan etmişken kim karşılarına çıkıp hakkı söyledi yine Ömer efendi.
Papa da dahil tüm hristiyanları islama davet etmek için Avrupada on binlerce ücretsiz davet broşürlerini binlerce papaza gönderen kim yine ömer efendi.Ve avrupada bir çok insanın müslüman olmasına vesile olan bu çalışmaları yapan kim Ömer efendi.Dünyadaki tüm dillere çevrilen HIRİSTİYANLARI HİDAYET VE GERÇEK KURTULUŞA DAVET isimli eserini hakikat.com da okuyabilirsiniz.
Amacı sadece inananları Allah ve resulunun biricik yolunda birleşmeye davet eden Ömer efendi burada tartıştığınız.Ömrünü bu yola harcamış bir mübarek insan.Ama şunu söyleyeyim bende bir refah dini mensubu idim .Evet tağutum erbakandı o ne derse kanun du o bizim beklediğimiz mehdi idi.
Parti içinde bize Ömer efendi için Amerikan ajanı dır deniyordu.Bir gün bir kitabı geçti elime ve hayatım değişti.Zaten içime yatmayan bir sürü tezat vardı erbakanla alakalı ama hiç bir delilim yoktu.Anladım ki gittiğim yol yol değil yaptığım iş iş değil.Benim gibi yüzlerce insan var burada.Oturup konuşuyoruz hepsi de bir bölücü fırkanın içinden kurtulup gelmiş.
En güzeli ise almanyada hristiyan iken Ömer efendinin kitaplarını okuyarak imana gelen komşularım.Onlar kıymetini biliyorlarda ne yazıkki öz memleketinde bunca düşmanlık.....
Yazık çok yazık bize en baştada söylediğim gibi lütfen önce okuyalım araştıralım.İftira atmak çok kolay ama bedeli var unutmayın..
Yazmakla bitmez sonu gelmez ama Önce Allah kalplerdeki kilitleri açsın.Mevladan niyazımız bu.Alemci halanın oğlu biliyor ki bu satılan kitaplar davet niteliklidir bunlardan bir kuruş Ömer efendinin cebine girmez hepimiz biliyoruz ve görüyoruz.Ben acizane 1994 yılından beri tanıyorum bu insanları.Refahın içindeyken bile saygı duyardım hizmetlerine.
Satılan eserlerin fahiş fiyatlı olduğunu söylüyorsun sen bilmiyormusun ve bilmeden konuşuyorsun.Bir inceledin mi baktın mı.Bana dostlarım arkadaşlarım söylüyor bir Kuran ı kerimi 50 ytl ye almışlar dışarıdan.Hakikat kırtasiyede 25 ytl nekadarda iftiracısınız.
Alemci örgüt diyorsun hiç düşünmeden bu insanlar bu vatan bu millete ne zararlerı olmuş.Hiç duymadın mı müslüman zannedilen bir cemaatın adamları kabe nin bile örtüsünü çalmışlardı.(1995 yılı im kitap evi baskını düzce)
Ömer efendi işte senin örgüt dediğin sapkın kişilerle mucadele ediyor.Sen burda havanda su dövüyorsun .Bu vatan için ne yaptın önce onu söyle.
Suudi arabistanda suud rejimi ve sapkın bir tarikat olan vahabilik mezhebi var biliyor musun.?Sen bilmezsin belki ama bu yazıyı okuyacak olanlardan bazıları bilebilir.Ömer efendi o sapıklar için dahi kitabı var.İSLÂM DİNİ ve VEHHÂBÎLİK DİNİ kitabın adı.
Şİmdi sence güya Ömer efendi kitap satmak için masum insanların sırtından para kazanan bir yazar değil mi?Allah için düşün neden taa arabistan daki bir rejim için veya bir sapık meshep için yazı yazsın.Bu kitabın içeriği ile milletin ne işi olur.Ama ömer efendi Allah için bunların iç yüzünü cümle insanlığa ilan etmiştir.Sen böyle bir kitaba para verir misin.Hiç tahmin etmiyorum ama amaç kitap satmak değil arkadaşım.Eğer anlamını biliyorsan tebliğ ve davet ve irşat için.
KALPLERİN ANAHTARI KÜLLİYATI
SÖZLER VE NOTLAR 1
SÖZLER VE NOTLAR 2
SÖZLER VE NOTLAR 3
SÖZLER VE NOTLAR 4
SÖZLER VE NOTLAR 5
SÖZLER VE NOTLAR 6
SÖZLER VE NOTLAR 7
SÖZLER VE NOTLAR 8
SÖZLER VE NOTLAR 9
SÖZLER VE NOTLAR 10
ALLAH-U TEALA'NIN HÜKMÜ İSLAM'IN HUKUKU
ALLAH-U TEÂLÂ'NIN İHSAN ETTİĞİ BİTKİLERDEKİ ŞİFALAR
BİZ KÜFRÜ HOŞ GÖRENLERDEN DEĞİLİZ
CEVÂHİRULLAH-1
DUALAR
GERÇEK MÜRŞİD HAZRET-İ ALLAH'TIR
"HATM'ÜL-EVLİYÂ" Kitabı
HAZRET-İ KUR'AN'DA YAHUDİLERİN HIRİSTİYANLARIN VE MÜNAFIKLARIN İÇYÜZÜ
HAZRET-İ MUHAMMED ALEYHİSSELAM
HİZBULLAH'A TÂBİ OLANLAR, HİZBÜŞŞEYTAN'A TÂBİ OLANLAR, HİZBÜLVAHŞET'E TÂBİ OLANLAR
İMANLI GÖNÜLLERE HİTAP
İNSAN DÜNYA VE AHİRET
İNSANIN YARATILIŞI VE ORGAN NAKLİ
İSLÂM DİNİ ve VEHHÂBÎLİK DİNİ
İSLAM İLMİHALİ
KISAS-I ENBİYA ALEYHİMÜSSELAM
KIYAMET VE ALAMETLERİ
NUR-İ MUHAMMEDİ (3 renk tezhib baskılı)
TASAVVUF'UN ASLI HAKİKAT VE MARİFETULLAH İNCİLERİ
Daha geniş kitlelere irşad halkasını uzatabilmek gayesiyle; Muhterem ÖMER ÖNGÜT'ün bu eserleri kitapçıklar halinde neşredilmektedir. Bu seriden yayınlanmış olan eserler;
AHİR ZAMAN ALİMLERİ
CEMALETTİN KAPLAN VE OĞLUNUN İÇYÜZÜ
ÇOCUĞUN İLÂHİ AHKÂM MUCİBİNCE TERBİYESİ VE YETİŞTİRİLMESİ
DUALAR
DÜNYA VE AHİRET
ELLİDÖRT FARZ
HACC
HAKİKAT İLE DALALET'İ BİLMEMİZ LAZIM
HAKİKATI BULMAK VE HİDAYETE ERMEK
HAKİKİ MUTASAVVIFLAR, HAKİKİ VAHDET-İ VÜCUDCULAR VE SAHTELERİ
HAKİKİ MÜSLÜMANLAR VE SAHTELERİ
HATIRA DEFTERİ
HAZRET-İ ALLAH'IN SEVDİĞİ SEÇTİĞİ KULLARLA, RİYAKÂRLARIN VE SAHTEKÂRLARIN İÇ DURUMLARI
HAZRET-İ ÂDEM, HAZRET-İ İDRİS VE HAZRET-İ NUH PEYGAMBERLER
HAZRET-İ HUD HAZRET-İ SALİH VE HAZRET-İ İBRAHİM PEYGAMBERLER
HER İSİM BİR DİNDİR
İBTİLA VE İMTİHAN
İLAHİ GÖRÜŞ BİRLİĞİ'NE DAVET
İLAHİ HÜKÜMLER
İSLÂM DİNİ VE VEHHÂBİLİK DİNİ
İSLAM'IN İMAN ESASLARI
İSLAM'IN TEMEL ESASLARI
KARDEŞLİK DİNİ VE HAKİKATLER
KÜFRÜ HOŞ GÖREN NARCILARIN İÇYÜZÜ
NAMAZ REHBERİ
NİKAH VE EVLİLİK
NÛRUN ALÂ NÛR
ÖLÜMÜN HAKİKATI, CENAZE İŞLERİ VE BERZAH HAYATI
Öyle Bir Zaman Geldi ki, Nice Türemeler Üredi. Allah'lık Dâvâsında Bulunan Firavunlar Yine Türedi.
REFAH DİNİ'NE MENSUP MAHMUD EFENDİ'NİN MOLLARINA CEVAPTIR
SOHBETLER 1
SOHBETLER 2
SÜLEYMANCILARIN İÇYÜZÜ
ŞEYTAN FIRKASINA UYMAMANIZ İÇİN VASİYETİMDİR
TASAVVUF 1
TASAVVUF 2
TİCARİ HAYAT
VAKIF SOHBETLERİ 1
VAKIF SOHBETLERİ 2
ZİKRULLAH
HADÎD VE MÜCÂDELE SURE-İ ŞERİF'LERİNİN TEFSİRİ
HAŞR, MÜMTEHİNE, SAF VE CUM'A SURE-İ ŞERİF'LERİNİN TEFSİRİ
KALEM, HAKKA, MEARİC, NUH VE CİN SURE-İ ŞERİF'LERİNİN TEFSİRİ
MÜNÂFİKÛN, TEĞÂBÜN, TALÂK ve TAHRÎM SURE-İ ŞERİF'LERİNİN TEFSİRİ
RAHMAN VE VÂKIA SURE-İ ŞERİF'LERİNİN TEFSİRİ
YÂSİN VE MÜLK SÛRE-İ ŞERİF'LERİNİN TEFSİRİ
ARAPÇA YAYINLARIMIZ
(İSLÂM DİNİ VE VEHHÂBÎLİK DİNİ-ARAPÇA)
İNGİLİZCE YAYINLARIMIZ
ISLAM ALMIGHTY ALLAH'S COMMANDS
ALMANCA YAYINLARIMIZ
DER EDLE QUR'AN IN DEUTSCHER SPRACHE
ISLAM DIE BESTIMMUNGEN ALLAHS DES ALLMÄCHTIGEN
FRANSIZCA YAYINLARIMIZ
ISLAM LES INJONCTIONS D'ALLAH LE TOUT PUISSANT
BOŞNAKÇA YAYINLARIMIZ
ISLAMSKI ILMIHAL (Boşnakça İlmihal)
Bunca eser neden yazılıyor bunların amacına gelince:
Biz hiç kimseye bağlı değiliz, kimseden de bir şey beklemiyoruz. Biz ancak Hazret-i Allah ve Resul'üne -sallallahu aleyhi ve sellem- sığınırız. Onun içindir ki cesaretle konuşuyoruz. Kimseden de korkumuz yok.
Biz "İLÂHÎ GÖRÜŞ BİRLİĞİNE DAVET" ederiz. Gelenlerin gönüllerine Hazret-i Allah ve Resul'ünün -sallallahu aleyhi ve sellem- muhabbetini ve emirlerini koymaya, her türlü bölücülükten arındırmakla yalnız Hazret-i Allah ve Resul'ünde -sallallahu aleyhi ve sellem- birleştirmeye, aralarında gerçek bir kardeşliğin tesisine gayret ederiz.
Devlet ittifaktan doğar,
Devletsizlik ise nifaktan.
Müslümanların birbirine yaklaşmaları, birleşmeleri, aralarında bir dayanışma husule gelmesi en büyük arzumuzdur.
Hakk Celle ve Alâ Hazretlerimiz'den niyaz ederim ki fakirin bu arzularını basiret sahibi din kardeşlerimin ibret kulaklarına ulaştırsın, feyiz ve bereketini de ihsan buyursun.
Muhakkak iç ve dış din ve vatan düşmanlarına karşı yekvücud olmamız lâzım.
Okumadan arştırmadan lütfen yazı yazmayalım.Biz sizi Allah rızası için uyarıyoruz........
Bunu 3nokta beğendi...
Hata Oluştu
bi cvp ver bana
ömeri herkes götülüyo kendi sitesi hariç ?
neden peki
bir cok gazetede sapık iddaları oldu bazı gazeteler düzeltme metni yayınlarken hürriyet düzeltme metni yayınlamadı?
neden peki.
ve cihan arkadasımız dediki delilleri size bu aksam sunucam diye ama aradan 3 gün gecmesine ragmen bişey yok ortada.
sorularıma bi cvp versene arkadasım?
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
SEFA NERDESİN
Bunu 3nokta beğendi...
Hata Oluştu
birde ilk saygınlıgını ben veririm sana
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
SEFA NERDESİN
hedehödö
fe eyne tezhebun!
Yarbay
1323 ileti
İş: yalova müftüsü
Kayıt: 19-10-2006 21:35
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
Alemci arkadaşım bak gene hiç bir araştırma yapmadan yine yazmışsın.Dikkat edersen hep malum medya ve onların yandaşları kötülemekte iftira kampanyaları yapmakta.
Arkadaşım elinde bilgisayar varda neden google dan bir kez Ömer öngüt yazarak taratmadın.Bak bakalım bu vatanın ve dış ülkelerden binlerce müslüman nasıl teşekkür ediyor Ömer efendiye.Lütfen biraz araştırmacı olun.Bana hürriyet gazetesi diyorsun eğerki sen bu vatanın bu toprağın gerçek bir evladı isen bu malum medyanın kötülediği kişilerin esas vatan evlatları olduğunu bilirdin.
Bu malum medya değilmidir şu güzel vatanımızı kafire peşkeş çekmek için tüm var gücüyle çalışan.İman kalelerini bir bir yıkarak gençliğimizin güzel iman ve ihlasını köreltmeye çalışan.
Diyorum ki bizim ölçümüz kuranı kerim olacak sünneti seniye olacak.Gazete köşeleri medya iftiraları değil.Akıllı bir müslüman bilirki bu ülkede malum medya kimi kötülüyorsa o Allah için vatan içindir ki onu engellemek için karalar.
hedehödö: alıntı: (iki cemaattede yok nurculkar böyle süleymancılar şöyle o cemaat şudur bu cemaat tu kaka denilmedi çünkü onların amacı allah'a daha yakın olmak yolunda kendilerini disipline etmekti bu tartışmalarınızı okurken acaba dinimize katkısı olacak mı diye düşünüyodum ama ilerledikçe felanca tarikata şunu yapıyo bu bunu yapıyo yazılarını gördükçe ahh hiç bir zaman bütünleşemeyecek mi bu ümmet diye düşünüyorum )
Bak arkadaşım öncelikle iyi niyetli olduğunu düşünüyorum ama sen de aynı hatayı yaparak sanki islami cemaatlar kötüleniyormuş zannıyla haraket ediyorsun.
Süleymancı denilen kişiler (her ne kadar onlar biz süleymanlıyız diyorlarsada)bu memleketi kafir memleketi ilan ederek faizin helal olduğunu söyleyerek milletimizin imanını ve parasını çalmaya kalktılar.Allah razı olsun ömer efendi onların karşısına canı pahasına çıkarak hakkı söyledi ve İslama göre faiz haram dır diyerek onlara kitap yazdı.Sen hala karalamadan bahsediyorsun.Ne karalaması yapılan irşattır.Müminleri ve hatada olanları uyarmaktır.
Narcılar ise (onlarda kendilerine fetullahçı diyorlar)baş örtüsünün teferruat(ve ya furuat) olduğunu söyleyerek ilahi tesettür hükmünü kaldırmaya gayret ettiler.Yine Ömer efendi onlara yaptıklarının yanlış olduğunu yazdı. Sen hala karalamadan bahsediyorsun.Ne karalaması yapılan irşattır.Müminleri ve hatada olanları uyarmaktır.
Lütfen Allah rızası için sizi uyarıyoruz Ömer efendi diyorki:
Biz hiç kimseye bağlı değiliz, kimseden de bir şey beklemiyoruz. Biz ancak Hazret-i Allah ve Resul'üne -sallallahu aleyhi ve sellem- sığınırız. Onun içindir ki cesaretle konuşuyoruz. Kimseden de korkumuz yok.
Biz "İLÂHÎ GÖRÜŞ BİRLİĞİNE DAVET" ederiz. Gelenlerin gönüllerine Hazret-i Allah ve Resul'ünün -sallallahu aleyhi ve sellem- muhabbetini ve emirlerini koymaya, her türlü bölücülükten arındırmakla yalnız Hazret-i Allah ve Resul'ünde -sallallahu aleyhi ve sellem- birleştirmeye, aralarında gerçek bir kardeşliğin tesisine gayret ederiz.
Devlet ittifaktan doğar,
Devletsizlik ise nifaktan.
Müslümanların birbirine yaklaşmaları, birleşmeleri, aralarında bir dayanışma husule gelmesi en büyük arzumuzdur.
Hakk Celle ve Alâ Hazretlerimiz'den niyaz ederim ki fakirin bu arzularını basiret sahibi din kardeşlerimin ibret kulaklarına ulaştırsın, feyiz ve bereketini de ihsan buyursun.
Muhakkak iç ve dış din ve vatan düşmanlarına karşı yekvücud olmamız lâzım.
Okumadan arştırmadan lütfen yazı yazmayalım.Biz sizi Allah rızası için uyarıyoruz........
Bunu 3nokta beğendi...
Hata Oluştu
cano
Teğmen
694 ileti
İş: Proje Koordinatörü
Kayıt: 12-03-2007 18:47
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
Alıntı:
cano :
ya bi insan bu kadar mı olur ya ne hatka bunu yapıyo acaba
Cano sen neden bahsetmeye calıstın onu anlamadım?
ahmet_er76 ortadan düşün birde
bu adam 85 yasının üzerinde
simdi sunu düşün?
sizler kitap satmasanız bi gelir olmasa bu adam bu yasta calısıpda para kazanabilirmi?
ne yiyip ne icecek o zaman?
birde sizden gelin bi E-mail var
sizin dini inancının İslama göre degil bunuda belirtiyim gelen emaili pc indir ve büyütüp oku anlarsın benım ne demek istedigimi.
ne zamandan beri islam dininde öldürmek kesmek asmak sevap?
iste sizin dininiz böyle bişey sizler islam dinine göre hareket etmiyorsunuz yazında dedinki
ahmet_er76 demiş ki
Diyorum ki bizim ölçümüz kuranı kerim olacak sünneti seniye olacak.Gazete köşeleri medya iftiraları değil.Akıllı bir müslüman bilirki bu ülkede malum medya kimi kötülüyorsa o Allah için vatan içindir ki onu engellemek için karalar
lafına uyuyormu bu
birde kalkıp bana ömer söyle iyi böyle iyi bu vatan için söyle yaptı v.s yalan laflar demeyin
görünen ve bilinen acıktır.
bu emaili almdan önce hersey iyiydi bir an adamın iyi niyetli oldugunu düşünmüştüm ki emaili okuyunca yanlış düşüncede bulundugumu anladım.
bir dahada kalkıp bana laf yapma bu adam hakkında......
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
SEFA NERDESİN
sen uyma onlara sen ilminle amel et bundan daha efdal bir hayır yoktur...
selam ve dua ile
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
yayınlanan yarım sayfa düzeltme ve özür yazısından hiç haberiniz olmadımı. Sabah gazetesi
böyle bir olayın olmadığı bunun bir iftira olduğuna dair yapılan yarım sayfa özür yazısını hiç mi
bulamadınz. Siz hiç vakıfta bulundunuzmu? Kendisine "alemci" sıfatını yakıştıran zevat yok kızını
bunla evlendireceksin yok her söylediği emimiş falan falan internet sitemizdeki "İmam'a biat
olmaz biat yalnızca Hazreti Allah'a dır" yazılarını hiçmi okumadın. Sadece şöyle bir göz
gezdirmeyle nasıl bu kadar çabuk bu kanıya ulaştın. Yapılan Kuran'ı kerim meallerinin
hepsi Elmalılı Hamdi Yazırın Mealidir.
"sizden para istemeyenlerle beraber olun. Onlar doğru yoldadırlar (Yasin 21)"
Fetullahçılar Süleymancılar halktan zorla para gaspederlerken bu ayeti kerimenin ışığında
bunların yaptığı kafirliktir. gayemiz rıza i ilahidir diyip halktan hiç para talep etmeyiz lafının neresi
karışık neresi anlaşılmadık. Neresi saçma Akıllı olan imanı olan bir insan bunları iyi bir şekilde
okuduğu zaman anlar. Yarın size sabah gazetesinde yapılan yarım sayfa özür yazısını yayınlıyacam.
Şahsımı Hedef Gösteren Yayına Cevaptır Sayın Yusuf Yazıcıoğlu, Sabah Gazetesi Sorumlu
Müdürü Gazetenizin 30 Kasım tarihli nüshasının ilk sayfasında Ercan Sarıkaya imzası ile ve
"Özel Haber" spotu altında manşetten yayınlanan haber; "İnsanın Yaratılışı ve Organ Nakli" isimli
eserimdeki ilmi yayınlar çarpıtılarak ve şahsım okuyucuya hedef gösterilerek takdim edilmiştir.
Öncelikle bize müracaat eden basın kuruluşlarına ve muhabirlerine hiç kimse ile röportaj
yapmayacağımızı söyledik. Ve röportaj yapmış da değiliz. Şahsıma müracaat eden ve ikamet
adresime gelen muhabirlerinize de röportaj yapmayacağımı söyledim. Yayınlanmaması şartıyla
resmimin çekilmesine hatıra binaen müsaade ettim. Ancak iznim olmadan resmim yayınlanarak
ve röportaj havası verilerek haberi şekillendirmeniz, üstelik "Korkunç Fetva" diye büyükçe
manşet atmanız, bununla yetinmeyerek "... kitabında lanetler yağdırdı", "... kin kusuyor" şeklinde
hakaret ve iftiralara yer vererek objektif habercilikle hiçbir alakası olmayan, ilmi mülahaza ve
tespitleri tamamen çarptırmaya yönelik, gazetecilik ilkeleri ile kesinlikle bağdaşmayan, yanlı ve tek
taraflı yayınınızı şiddetle kınıyorum. Kitabımızda asla kullanmadığımız "Şeyhim dedi bu fetvayı
verdi", "Okuma yazma bilmediği için...", "Organ bağışını teşvik eden Diyanet İşleri Başkanlığı
görevlileri ve profesörlerini ise 'katil' ilan ediyor" şeklinde uydurma ve yalan ifadelerle, konuyla
hiçbir alakası olmayan, halkın hassasiyetini celbetmiş kapkaççı cinayetlerinden bahisle şahsım
halkın gözünde mahkum edilmek istenmiştir. Kişilik haklarına saldırı fiilinin açık bir tezahürü olan
bu yayın anlayışınızı protesto ediyor, sizi adalet ve hakkaniyete davet ediyorum. Organ Nakli
mevzuuna gelince: Bu konu hakkındaki "İnsanın Yaratılışı ve Organ Nakli" isimli eserimizde de
görüleceği gibi bizim beyanlarımız Ayet-i kerime ve Hadis-i şerif'tir. Bütün kitaplarımızda olduğu
gibi. Bir tek Ayet-i kerime bütün insanların görüşüne bedeldir. Allah-u Teala Ayet-i kerime'lerinde:
"Kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın." (Bakara: 195) "Kendi kendinizi katletmeyin" (Nisa: 29)
buyuruyor. Organ nakli daha kişi ölmeden, organlar canlı iken yapılıyor. Beyin fonksiyonlarının
durmuş olduğuna hükmedilerek nakil yapılıyor. Halbuki o anda kalp çalışır vaziyettedir. İşte bu
kişinin takdir-i ilahi ile bitkisel hayattan çıkma imkanı ve ihtimali de vardır. Misalleri de çoktur.
"Allah'ın izni olmadan hiç kimse ölmez, o belli bir süreye göre yazılmıştır." (Al-i imran: 145) Fakat
daha kalp durmamışken organlar alındığı için, vasiyet eden için bu bir intihar oluyor. Resullullah
-sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif'lerinde buyururlar ki: "Bir adamın yarası
vardı. (Istırabına dayanamayıp) kendisini öldürünce Allah-u Teala: 'Kulum acele ederek bana geldi,
ben de ona cenneti haram kıldım' buyurdu." (Buhari. Tecrid-I Sarih: 668) Bu gibi kimselerin
cehennemde ebedi kalması, haram olan intiharı helal saydığı takdirdedir. Bir Hadis-i şerif'te şöyle
buyuruluyor: "Kendi kendini boğan kimse, cehennemde kendini boğa boğa, kendini vuran kimse
de cehennemde kendine vura vura azab eder." (Buhari. Tecrid-I Sarih: 669) Allah-u Teala
insanoğluna verdiği değeri, ikram edip şereflendirdiğini, onu en güzel bir şekilde ve
mükemmellikte yarattığını Ayet-i kerime'sinde haber vermektedir: "Andolsun ki biz insanı
mükerrem kıldık (üstün bir izzet ve şeref'e mazhar kıldık.) "İsra: 70) Daha ölmemiş, kalbi çalışır
bir vaziyette bulunan bir kimsenin organlarını almak, o kimsenin ölmesine mucip olur, böylece de
bir mümin öldürülmüş olur. Belki o kimse bitkisel hayattan çıkacaktı. Bu yüzden mahzurludur.
"Kim bir cana kıymamış, ya da yeryüzünde bozgunculuk yapmamış olan bir kimseyi öldürürse,
sanki bütün insanları öldürmüş gibidir." (Malde: 32) Burada insan hayatının ne kadar değerli
olduğu gözler önüne serilmektedir. Hazret-I Aişe -radiyallahu anha- Validemiz'den rivayet
edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif'lerinde şöyle
buyurmuşlardır: "Ölünün kemiğini kırmak, onu diri iken kırmak gibidir." (Ebu Davud: 3207 - İbn-i
Mace: 1616) Hadis-i şerif'ten; kişinin hayatta iken eziyet duyduğu şeylerden ölü ekin de eziyet
duyduğu anlaşılmaktadır. Nitekim Ashab-ı kiram'dan Abdullah bin Mesud -radiyallahu anh-:
"Bir mümine ölü iken eziyet etmek, hayatta iken eziyet etmek gibidir." demiştir. Hadis-i şerif'ten
maksat; dirinin kemiğini kırmak haram olduğu gibi, ölünün kemiğini kırmak da haramdır. Ebu
Davud'un haşiyesinde, Süyuti bu Hadis-i şerif'in sebebini şöyle zikretmektedir: Cabir -radiyallahu
anh-den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: "Biz Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ile
beraber, bir cenazeye çıktık. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- kabrin kenarında oturdu, biz
de beraberinde oturduk. Mezar kazıcısı toprak altından bir bacak veya kol kemiği çıkardı. Onu
kırmak istedi. Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz: "Onu kırman Senin onu ölü iken
kırman, onu diri iken kırman gibidir. Lakin onu kabrin kenarında toprağa göm" buyurdu. Ümmü
Seleme -radiyallahu anha- Validemiz'den rivayet edilen bir Hadis-i şerif'lerinde Resulullah
sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: "Günah hususunda ölünün kemiğini
kırmak, onu diri iken kırmak gibidir." (İbn-i Mace: 1617) Cabir bin Abdullah -radiyallahu anh-den
rivayet edilmiştir: Tufeyl bin Amr ed-Devsi -radiyallahu anh- Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-
Efendimiz'e gelerek "Ya Resulellah! Muhkem bir kal'aya ve muhafızların yanına gitmek ister misin?
" demiş. (Cabir 'Cahiliye devrinde Devs kabilesine ait muhkem bir kal'a vardı." diyor.) Peygamber
-sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz buna razı olmamıştı. Çünkü Allah muhafızlığı Medine'li
Ensar'a ayırmıştı. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Medine'ye hicret edince
Tufeyl bin Amrn-radiyallahu anh- de Medine'ye hicret etti. Onunla birlikte kavminden bir zat da
hicret etti. Fakat Medine'de sıkıldılar. O zat hastalandı ve sabırsızlık ederek oklarını aldı, onlarla
parmak eklerini kesti. Derken ellerinden kan fışkırmaya başladı, sonra da öldü. Daha sonraki
günlerde Tufeyl bin Amr -radiyallahu anh- onu rüyasında gördü. Kılık kıyafeti güzel olmasına
rağmen elleri sarılı idi. Tufeyl -radiyallahu anh- ona "Rabbin sana ne yaptı?" diye sordu. O da
"Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellemin yanına hicret ettiğim için beni affet." diye cevap verdi.
Tufeyl -radiyallahu anh- "Neden seni ellerini sarmış görüyorum?" deyince: "Bana 'Senin
bozduğun bir organını biz düzeltemeyiz' denildi." cevabını verdi. Tufeyl -radiyallahu anh- bu rüyayı
Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz'e anlattığında: "Allah'ım! Onun ellerini de
affeyle!" diye dua etti. (Müslim: 116) Ayrıca: "Bir insanı dirilten bütün insanlığı diriltilmiş gibidir."
(Maide: 32) Ayet-i kerime'sini delil olarak göstermektedirler. Bu Ayet-i kerime gaflette
bulunmasından dolayı ruhu ölmüş olanlara aittir, cesetle ilgili değildir. Hayat kurtarmaya gelince:
Esaretten, trafik kazasından, suda boğulmaktan, ateşte yanmaktan, düşmandan, doktorun
niyet-i hallsa ile yaptığı müdahale ve buna benzer kurtarmalar zahiri kurtarmadır. Bunlara
kurtarma denir, diriltme denmez. Şehitlik mevzusuna gelince: Allah yolunda ölen veya öldürülen
hakiki şehitlerin yanında bir de hükmen şehit olanlar vardır. Bunlar ahiret hükmü bakımından
şehit sayılırlar. Ebu Hüreyre -radiyallahu anhden rivayet edildiğine göre Resulullah sallallahu
aleyhi ve sellem- Efendimiz "İçinizden kimi şehid sayarsınız?" diye sordular. "Ya Resulellahi Allah
yolunda öldürülen şehiddir." dediler. "O zaman ümmetimin şehidleri gerçekten azdır" buyurdular."
Peki kimlerdir ya Resulellah?" denildiğinde buyurdular ki: "Allah yolunda öldürülen şehiddir. Allah
yolunda ölen şehiddir. Taundan ölen şehiddir. Karın ağrısından ölen şehiddir." (Müslim: 1915)
Hülasa-i kelam: Nakil için kullanılacak organın hastanelerin morglarındaki ölülerden değil de beyin
ölümü gerçekleşmiş olan kişilerden alınması kişinin bütünüyle ölmeden hayatına müdahale
edildiğinin delili değil midir? Kaldı ki; biz ilahi hükümleri, Ayet-i kerime ve Hadis-i şerif'leri esas
tutuyoruz. İlmi konuşuyoruz. Sizin zannınıza uymuyor diye bu şekilde sansasyon çıkartmak için
yayıncılık yapmak, hakkaniyeti ve adaleti gözeten hiç kimseye yakışmaz." Ömer Öngüt
Bunu 3nokta beğendi...
Hata Oluştu
Alıntı:
alemci :
rıca ederim ama bu derneklerde soyle bısey var öer desekı alemci senın kızını manly_ahmet ogluna uygun gorduk dedıgınde iş bıtıyor vermem dıyemıyorsun.
ve ılk gırenler bunun farkında degıller beyınleri ıyı ce yıkanınca her sey yaptırılıyor uyelere halamın oglu 2 hafta olmus bu orgute gırelı onu kurtaymaya calısıyorum bır yandanda internetde adamı duyuyorum kı baskalarıda bu orgute girmesın dıye kardesım
Asarayda adamın tasavvuf hakiki ilmi adlı kıtabını bı goz attım ortalarda adam soyle bı kelıme yazmıs
Hz. Muhammed ALLAH İLE melek aracılıgı ıle görusuyordu ama ben ALLAH ile bire bir görusuyorum ve 9 ayda savas cıkacak 30 yıl sonra kıramet kopacak bana ınanmayan ve dedıklerımı yapmayanlar cehenneme gidecekler
bu adam kım oldugunu sanıpda ALLAHLA görustugunu soyluyor neyıne guvenıyor anlayamadım
Hz musa ve Hz muhammed harıc hıc bır Peygamber ALLAH ile gorusemedi
artık sız degerlendırın gerısını
yalanlar üzerine yalanlar iftiralar üzerine iftiralar....
Muhiddin İbn'ül Arabi -kuddise sırruh- Hazretleri 'fususu'l-hikem' isimli eserinde Hatem-i veli'nin ilmi hususunda şöyle buyurmaktadır:
''o öyle bir kaynaktan alır ki, Peygamber Aleyhisselam'a vahiy getiren melek de aynı kaynaktan alır''(s.63)
Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- efendimiz de Hakk'tan alıyordu, O da Hakk'tan alıyor. Yani ben Allah'tan alıyorum demiyor yine bir veli söylüyor. Efendi hazretleri hiç bir zaman ben demez ben yapıyorum bana ilim geliyor demez.
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
Hangi düşüncede ve fikriyatta olursanız olun ama, şerfesiz,onursuz ve namussuz olmayın diyorum. Burada vefat etmiş olan pek muhterem birine iftraatan bir yayın organının yazısını getirip, paylaşmak onların müfteriliğine ortak olmak demektir. Kaldı ki, bu iftira yalanlanmış ve tekzip edilmiştir. Tekzip edildikten sonra da kimsenin bir sesi-soluğu çıkmamıştır. Tekzip metnini yukarıya asmıştık ! Dürüstlük ve doğruluk insanları yüceltir ama, iftiracılık,şerefsizlik ve onursuzluk ise alçaltır. Artık bundan sonra seçim ve tercih size kalmıştır. Vesselâm.
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
Birçok veli kuluda halk zalimce öldürmüştür.Peygamberleride öldürdüler.
Kısaca hakkı söyleyen hele bu ahir zamanda dostumu çok olur düşmanı mı?
Konuyu açan arkadaş içki içeri 5 vakit namaz kılmam diyorsun.Elbette bunlar seni ilgilendirir.Fakat bilip bilmeden kendi hatalarını düzeltmeden bir veli kula böyle söylemen ne kadar doğru?
35 ciltlik eserde zahiri,batini ve ledün ilmi var.Fakat siz okumuyorsunuz.
Allah dilediğini doğru yola eriştirir.Kim yalvarıyor Ya Rabbi beni doğru yola eriştir diye.
Madem imanınızda samimisiniz neden istihare namazı kılmadınızda Rabbinize sormadınız bu yolu?
Allah dilediğini yapar.Dilediğini cennete dilediğini koyar ,dilediğini cehenneme atar.Dilediğini doğru yola eriştirir.
Durum bu iken her zaman "Ya Rabbi seçtiğin ve beyendiğin doğru yola sıratel müstekime ilet."dua etmemiz gerekmez mi?
Allah dilediğini seçer.Dilediğine bilmediğini duyurur.
Muhterem ÖMER ÖNGÜT -kuddise sırruh- Hazretlerinin sözleri(kim okuyor,kim görüyor,kim duyuyor,kim anlıyor?)
"Bizi tanıyan adil şahitlere danışmış olsalardı hayatımın her zerresini Hazret-i Allah’ın hükmünce yaşamaya çalıştığımı, müslümanlara Allah ve Resul’ünü sevdirmeye çalıştığımı, İslâm isminin menfaatçiliğe ve bölücülüğe alet edilmesine şiddetle karşı çıktığımı öğrenmiş olurlardı.
"...Yıllardır bu vakfa bilfiil hizmet ettiğim halde vakıftan bir kuruş para almadığım gibi, gelenlerden hediye kabul ettiğim dahi vaki değildir.
Menfaatin kokusundan dahi Allah’ıma sığınırım. Ve beni sevenlere de bunu böyle vasiyet ediyorum. Nitekim vakfımıza gelen misafirlere mânevî ziyafetin yanında maddi ziyafet de verilir. Fakat kimseden bir kuruş talep edilmez.
Vakfı ve gelirlerini şahsi menfaatine alet etmek isteyenler kuruluşlarımızda barındırılmazlar. Bu sebeple bize düşman kesilirler.
Biz on altı yaşımızda iken işyeri açtık. Ayakkabı imâlâtçılığı yaptık, tuhafiyecilik yaptık, halıcılık yaptık ve kırk küsür senelik esnaflık hayatımız var. Yıllarca kendi alın terimle kazandım. Çok büyük bir tüccar olma imkanım varken Allah için hizmet gayesiyle işlerimi küçük tuttum.
Bütün gayem Hazret-i Allah’ın rızâsına mucip iş ve icraat yapmak olmuştur. Bu sebeple o kadar eserimiz satılır bir kuruşu cebime girmez. Bunu bizi tanıyan herkes bilir.
Çıkacak olan iki yeni ciltle beraber toplamı 30 cilte varan külliyatımız vardır. Sahife olarak toplamı yirmi bin sayfaya ulaşacaktır.
Ayrıca toplam adedi şu anda 42 olan kitapçıklarımız vardır ki daha yeni baskıda olanlar var.
Hazret-i Kur’an'ın bütün Âyet-i kerime'leri olduğu gibi kitaplara dercedilmiştir. Bu kitaplar bütün dünyaya yayılıyor. Bunu aslında onlar da bilir. Fakat iftira edecek, çamur atacak yer ararlar.
Biri aleyhte söz söylemiş. Gübreli toprakta hâsılat çok olur.
Bu eserlerdeki ilmin kaynağı nedir? Bunu şöyle arzedelim:
Hadis-i şerif’ler bu yolu tarif eder. Ayrıca kırk beş kadar Evliyâullah bu ilmi ve bu yolu, fazilet ve meziyetlerini tarif ediyor.
“Hatmü’l-Evliyâ” ve “Hatıra Defteri” isimli eserlerde bu Zevât-ı kiram’ın beyanlarını göreceksiniz.
Bu eserlerimizi okursanız bu ilmin ancak Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-Efendimiz’e ve Hâtem-i veli’ye verildiğini görmüş olacaksınız.
Delil ise Hazret-i Kur’an ve Hadis-i şerif’lerdir..."
Bölücüler ve bazı zahir alimler bazı menfaatleri için ,bu eserlerin okunmaması için elinden geleni yapmaktadırlar.Fakat Allah nurunu yayar.Kimse söndüremez.
Muhterem ÖMER ÖNGÜT -kuddise sırruh- Hazretleri bilip bilmeden konuşmaları sadece kendilerinin helakına sebeb olur.Çünkü Allahın sevdiği bir kula düşman olan elbette onun koruyucu ve sahibi Allah Celle ve Celalühüdür.
Nahl Süresi
93. Allah dileseydi hepinizi bir tek ümmet yapardı. Fakat O, dilediğini sapıklıkta bırakır, dilediğine de hidayet verir. İşlediklerinizden andolsun ki sorumlu tutulacaksınız.
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu