Kırık Link Bildir! #330806 04-06-2009 05:28 GMT-1 saat
Büyükelçi
II. Dünya Savaşı başladığı sırada Paris Büyükelçiliğine Behiç Erkin adında bir diplomat atanmıştı. Almanya'nın Fransa' ya savaş ilân ettiği günlerde; Behiç Erkin birçok önemli Fransız ile tanışma fırsatı bulmuştu. Özellikle küçük pürüzleri tanıdığı hatırlı dostları aracılığı ile çözümlüyordu. Fransa' da birçok Türk kökenli Yahudi bulunmaktaydı. Türk Büyükelçiliğinin çıkardığı haberler ile konsolosluklara giderek kayıt yaptırmaları isteniyordu.
Alman uçakları Fransa' nın önemli yerlerini bombalamaya başlamışlardı. Bu olay üzerine Fransız dahil birçok Yahudi; Türk vatandaşlığına geçmek istiyordu. Fransa' nın Almanya' ya teslim olmasının ardından Yahudiler için çok sıkı kararlar alınmaya, banka kasalarına, dolaylı olarak işletmelerine ve işlerine el konmaya başlanmıştı. Vichy Fransasının da Hitler Almanyasına yardım etmesi Behiç Erkin' i mutlu etmiyordu.
Üst düzey yöneticiler ile ilişkilerini geliştiren büyükelçi, aynı anda Yahudileri de soykırımdan kurtarmaya çalışıyordu. İçinde bulunduğu durum, Millî Mücadele de ki kadar zordu. Almanlar, Türk Yahudilere ayrıcalık tanınacağını Behiç Erkin' e bildirmişlerdi. Yahudi İşleri Baş komiserliği görevine yeni gelen Xavier Vallat, Yahudiler arasında derhal çok detaylı bir nüfus sayımına başlamıştı. Bunun üzerine her geçen gün Türk konsolosluğuna yığılma olmaya başlanmıştı.
Nazi soykırımı neticesinde, ağzına kadar Yahudi dolu olan vagonlar boş geriye dönüyorlardı. Türk olduğunu belli edecek 6 kelimeyi ezberleyen herkese vatandaşlık ilmühaberi veriliyordu. Birçok Yahudi başkonsoloslukta saatlerce uzayıp giden kuyruklar oluşturuyorlardı.
Almanlar, yeni çıkardıkları tasarılar da; Yabancı bir devlet topraklarında yaşayan her Yahudi aynı yasalar ile yargılanacaktır. hükmü vardı. Artık her Yahudi kimliğine büyük ve kırmızı harfler ile Yahudi yazması zorunluluğu vardı. Kimlik sorgusu yapılarak tanınan Yahudiler, toplanarak trenler ile götürülüyorlardı.
Behiç Beyin Laval' a Türk- Yahudi tabasının sahip olduğu malları koruma baskısı sonuç vermişti. Almanlar artık Türk vatandaşlığı olan Yahudiler' i de toplama kampına götürüyor, Türk konsolosları aracılığı ile kurtarılıyorlardı. Almanlar, Fransa' yı tüm hatları ile işgale ve soykırım için de yeni planlar geliştirmeye başlamışlardı. Bu planlardan biri de; İşsiz olan Yahudileri toplayarak çalıştırmaya(katletmeye) götürüyorlardı. (Çünkü, tüm Yahudiler işten zorla çıkarılmış, işletmeleri satılmış ve işsiz bırakılmışlardı. Özellikle de Yabancı Yahudiler. )
Belirli yerlerde daha çok içlerinde Türk Yahudiler' in olduğu Yahudiler, toplanarak istasyonlara götürülüyorlardı. Son götürülen iki vagon Türk Yahudi' yi kurtarmak isteyen 2 konsolosluk görevlisi de trenle bilinmeyen bir yere götürülüyorlardı. Ta ki Behiç Erkin' in, Kruq Van Nidda' ya ciddiyetini anlatana kadar. Bu olaydan sonra Türkiye' ye sık sık kafileler düzenleniyordu.
Yapılan dış baskılar sonucu 1943 Ağustosunda Behiç Erkin büyükelçilik görevinden alınmıştı. Ama içi rahattı. Ne de olsa 20.000 Yahudi' yi kurtarmıştı.
Büyükelçi adlı kitabın özetidir.Bir TÜRK KAHRAMANI'nın hikayesidir.
