Hayat her zaman ki gibi acımasız olmaya devam ederken, yaşamanın ne kadar yersiz olduğunu kabul etmiş bir genç vardı. Ne yaptıysa hayatında ki olumsuzluklara bir dur diyemedi, her şey istediğinin aksine gitti. isyan etmemek, hayattan halen birieyler beklemek onun için mümkün değildi.
yine sıradan günlerden birinde yalnız başına karanlık sokaklarda dolaşıyordu, ay ışıgı bile yolunu aydınlatmaya yetmiyor, o cılız ışık bile gözünü alıyordu. elleri cebinde, başı eğik bi şekilde ilerlemeye devam etti. ileride yaşanan tartışmanın tam içerisinde buldu kendini, ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. biraz duraksadıktan sonra " Benim derdim bana yeter " diyerek oradan uzaklaşmaya başladı. O Sırada adeta çaresizliğin sesi olabilecek bir tonla genç bir bayan ona haykırdı.." Heyy..!! Nereye gidiyorsun?" tabi genç kızın etrafındakiler bu ses karşısında tavırsız değillerdi. genç kızı iteklemeye ve acımasız tokatlarla o narin yüzünü zedelemeye devam ettiler.Genç adam duraksadı,kendi kendine düşünmeye başladı." ben ne yapıyorum, ne kadar dogru bu yaptıgım, yardım etmemi isteyen birine sırt dönür gidiyorum. hayattan beklentim yok ama beklentisi var ki bu kızın benden yardım istiyor." diyerek sert bir refleksle kızın etrafındakilere gözlerini dikerek ilerlemeye başlar. bakışları yapacaklarını anlatmaya yetmiyordu, ama birşeyler yapacağından emindi. Kıza doğru yaklaştığını görenler genç adamı engellemek için kızı bırakıp, adeta keskin sirkeye dönen gencin üzerine gittiler.genç adam üç kişi arasında kaldı bir anda, gözlerini karartı ve " Ölümden öte köymü var diyerek" üç kişiyle mücadele başladı. kız da uzaktan neler oldugunu çaresiz gözlerle izliyordu..genç adam bu kötü niyetli üç kişiyide hastahanelik edene kadar dövdü ve hiç bir şey olmamış gibi yoluna devam etmeye başladı. genç kız hayretler içerisinde bu tavrına anlam vermeye çalışıyordu, yanına gitmeye karar verdi, omzuna dokundu ve yavaşça genç adamın anlamsız bakışlarla ona dönerek baktıgını gördü. "Teşekkür ederim, siz olmasaydınız.." derken genç adam lafı kızın ağzına tıkarak, " ben olmasaydım, bir başkası olurdu " diyerek omzundan kızın elini çeker ve arkasını dönüp karanlıkta kaybolur gider..
genç kız için hayat bıraktığı yerden devam ediyordu ama aklı hep o gece ki gençteydi. onu bulmak ve ona ulaşmak istedi. olayı yaşadığı yere tekrar gitti ama o yoktu. günlerce, haftalarca bunu tekrarlardı ama bir sonuca ulaşamadı.O kadar çok istiyordu ki onu tekrar görmeyi, içindeki duygulara anlam veremiyordu. nereye gitse nereye baksa aklına hep o genç geliyordu. galiba aşık olmuştu.olağan günlerden biriydi.genç kız yine aradığını bulmak ümidiyle o sokağa gitti. sokak çok karanlıktı, gözlerini etrafta yavaşca gezdirmeye başladı, daha önce yaşamadığı bir korku vardı içinde, anlamsız çığlıklar atmak geliyordu içinden. birden irkildi. bir gölgenin ona doğru yaklaştığını gördü.kızın kalp altışları artmaya başlamıştı, çığlık atmamak için kendini zor tutuyordu.. Gölge gittikçe yaklaşıyordu, göz göze gelecekleri anda geceyi karartan bulutlar birden yerini ihtişamlı bir ay ışığına bıraktı ve genç kız o anda gorduklerine inanamadı.. aylardı aradığı genç karşısında duruyor ve gözlerine bakıyordu.. ne yapacağını şaşırmıstı, genç gözlerine bakarak " ben sizin için küçük bir yardım yaptım, ama siz beni hayatta halen yaşanacak şeylerin oldugunu gosterdınız. o geceden sonra sadece teşekkür etmek için bana yaklaştığınızı düşünmüştüm, oysaki o geceyi izleyen tüm gecelerde buraya geldiniz, sizi her defasında uzaktan seyrettim ve anladım ki benim sizin için yaşamam gerekti.. bugun benim dogum günüm, benimle sonsuzluğa kadar kederlerimi paylaşmaya varmısın" diyince genç kızın gözleri dolmuştu, gözlerinden süzülen damlaları genç adam silme çalıştı ama kız müsade etmedi." mutluluk gözyaşlarımı sen olsan bile silmene museda edemem" dedi ve genç adama sarıldı.. sonrasında kaderlerini yaşadılar..
Ama önemli olan insanların karşına nerde, ne zaman, ne haleyken, nelerin çıkabileceğini kabul etmektir... Stevent_26'nın emeğidir.