Süleyman aleyhisselâm, hayvanların lisanını bilir ve onlarla konuşurdu.
Bir gün sordu bir karıncaya:
- Senin bir yıllık yiyeceğin ne kadardır?
Karınca arzetti.
- Ey Allahın Peygamberi! Bir yılda, bir buğday tanesi yerim.
Süleyman Peygamber, bunu tahkîk için, karıncayı bir şişeye koyup, yanına bir buğday tanesi bıraktı. Ve hava alacak şekilde kapatıp, bir sene bekledi.
Bir yıl sonra açtı şişeyi. Gördü ki, karınca buğday tanesinin yarısını yiyip, yarısını bırakmış.
Sordu ona:
- Hani sen bir yılda bir buğday tanesi yerdin. Görüyorum ki, yarısını yemiş, yarısını bırakmışsın.
Karınca arzetti:
- Daha önce benim rızkımı Allahü teâlâ veriyordu. Ben de O'na güvenip, tanenin hepsini yiyordum. Çünkü biliyordum ki, Rabbim beni asla unutmaz ve ihmâl etmez. Ama bu işi sen üzerine alınca, güvenemedim.
- Neden?
- Çünkü sen de benim gibi âciz bir kulsun. Ola ki beni unutup yiyeceğimi ihmal edersin. Onun için yarısını yiyip, diğer
yarısını ertesi yıla bıraktım