> 1 <
Kırık Link Bildir! #339902 15-08-2009 22:18 GMT-1 saat
Halbuki insan kendini ölçü alacağına Allah'ın yarattığı ve Onun izni ile bir anda sayısız işler yapan mahlukatı düşünse böyle bir soruyu sormasına gerek kalmaz Bir anda bütün gözlere birlikte giren güneş ışığını, bütün canlıların kanlarını birlikte temizleyen havayı, üzerindeki her varlığı beraber çeken yer çekimini, bir anda bütün kulaklara birlikte giren kelimeyi, bütün yapraklara, meyvelere birlikte rızık gönderen ağaçtaki kanunu, her bedenin her hücresinde birlikte bulunan ruhtaki hayat sıfatını düşünebilse bu mahlukatına bu kabiliyetleri veren Allah, elbette sonsuz işleri birlikte yapabilir ve bilebilir der Bu konuda hiçbir şüphesi kalmaz
Bir tek zat çeşitli aynalar vasıtasıyla külliyet kazanabilir Bütün aynalarda birlikte bulunabilir ve iş görebilir Bir anda çok yerlerde birlikte iş görmenin çok harika bir misalini Cenabı Hak, görüntü kanunuyla bizim nazarımıza sunmuştur
İnsan binlerce aynada birden görünür Mesela, kolunu kaldırsa binlerce kol birden kalkar Mektup yazsa bütün aynalarda da birer mektup yazılır Aynı insanın televizyondaki görüntüsü aynadakinden çok ileri bir seviyededir Ekranlarda sadece sureti değil, sesi de görüntülenir Ve o insan bir anda milyonlara hitap eder Bu da Allah ın bu kainatta koyduğu bir kanundan beşerin faydalanmayı bilmesinin bir sonucudur
Aynalarda görüntülenen varlıkları üç kısma ayırabiliriz Birincisi, "katı, maddî ve ışıksız" şeylerdir Bunların görüntüleri bir suretten, bir resim olmaktan öteye geçmez O şeyin mahiyetini yansıtmaz Mesela, bir kimse yüz aynalı bir odaya girse, yüz tane görüntü meydana gelir Fakat o suretler ölüdürler Görmezler, işitmezler, konuşmazlar, yemezler, içmezler
İkincisi, "maddî nuranî" varlıklardır, güneş gibi Aynasını güneşe çeviren bin tane adam düşünelim Güneş, bütün aynalarda görünür O görüntüler güneşin aynısı değildir, ancak güneşin bazı özelliklerine sahiptir Aynadaki güneş akisleri de, asıl güneş gibi ışık, ısı ve yedi renk sahibidir Gökteki güneş şuurlu olsaydı, aynamız vasıtasıyla bizimle konuşabilir, çeşitli işler yapabilirdi Bir iş başka bir işe engel olmazdı
Üçüncü kısım, "nuranî ruhlar"dır Bunların görüntüleri, o ruhanî varlıkların özelliklerine sahiptir Diridirler, görürler, işitirler, konuşurlar, bilirler Bu noktada aynaların gösterebilme kabiliyeti önem taşır
Muteber hadis kitaplarında temessülün birçok misalini görmek mümkündür Mesela, "Hame" isimli bir cin, ihtiyar bir adam halinde temessül ederek Peygamber Efendimizin (asm) yanına gelmiş, şahadet getirerek İslâm ı kabul etmiştir Hazret-i Ömer in (ra) anlattığı bu hadise, cinlerin temessülüne güzel bir misaldir
Hazret-i Cebrail (as) ise, Dıhye isimli bir sahabe suretinde Peygamber Efendimizin (asm) huzuruna gelmiş, İman nedir, İslâm nedir? Diye sorular sormuştur Sahabelerin huzurunda meydana gelen bu hadise, meleklerin temessülü hakkında meşhur bir misaldir O büyük melek, aynı anda daha başka sayısız yerlerde bulunur, çeşitli işler yapar, bir iş başka bir işe mani olmazdı Hem ruhu, hem de cesediyle, aynı anda birçok yerde bulunabilen bir kısım evliya da vardır ki, bunlara abdal namı verilir Ruhu gibi, cesedi de nuraniyet kazanan bu zatların hali hakikaten harikadır
Temessül kanununu gereğince değerlendirebilen bir insan, Allah Teala nın, bir olduğu halde her şeyi aynı anda nasıl bildiğini, nasıl yarattığını, nasıl idare ettiğini, bir işin başka işlere nasıl mani olmadığını hiç bir şüpheye yer kalmayacak şekilde anlar, tasdik eder
Bütün kanunları koyan Odur Nice harikalara mazhar olan bütün cinleri, melekleri ve ruhları yaratan Odur Bütün nurlar, onun nur isminin gölgeleridir O, maddî olmayan mukaddes zatıyla hiçbir yerde değildir, ancak isimleri ve sıfatlarıyla her yerde hazırdır Her şeyi bilir ve her işi bizzat icra eder
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu