Alıntı:
seaasl :
Ben size bir şey kanıtlamak istemiyorum.Heralde ondan Biyologlar ve bilim adamlarının çoğu evrime inanıyor.Nedense hep cahiller inanmıyor.Size cahil demek istemiyorum en azından araştırmışsınız, ama milletin inandığı şeye zımbırtı gibi laflar edemezsiniz.isterseniz reklam olmayacaksa şu siteden araştırın.Ama gidip bilimi Harun Yahyadan öğrnmek istiyorsanız sizin görüşünüz.
arkadaşım senin derdin ne ? harun yahya kim ya.
neden bahsediyorsun ya da ne demek istiyorsun bilmiyorum, ya da ben anlayamıyorum. verdiğin kaynağın doğruluğundan senin bile şüphen var ya. üstelik verdiğin sitenin oğruluğunun belli olmadığı gibi bir de kendi içinde çelişen bi durumu var. ben sana tarih hakkında kaynaklarla geliyorum senin kaynağına bak. harun yahyaymış. kendisini tanısam(onun)fikirlerini mantıklı bulabilirdim gerçi fakat sen kendi kafandaki kalıpla insanlara böyle saldıramazsın. ben bilmemnerden uydurmadım dulles cia diye. bu yıllar evvel cia'in de kabulü olan bir şey. üstelik bu teoriyi ortaya atan darwin'in kendi teorisinde bulduğu terslikleri görmek için daha sağlam bir kaynağa başvurmanı öneririm, mesela bana ortaokulda okutulan
the origin of species by means of natural selection or the preservation of favored races in the struggle for life ve
descent of man isimli eserleri(özellikle ikinci kitap, darwin'in kendiyle çeliştiği noktaları kendi kendine ortaya dökmesi adına çok sağlam bir kaynaktır). şu anda iki kaynak da orijinal diliyle elimde duruyor ve ingilizce bilgin varsa bunları aynen yazabilirim(kendim çevirirsem doğruluğundan şüphe etmenden korkuyorum). evet, yazarı charles darwin'in ta kendisidir.
hadi dediğin siteye girdim, neler yazıyor bakalım, inceleyelim.
sitede
akademisyenler biyoloji müfredatı ve yaratılışçılığı değerlendiriyor isimli bir başlık buldum. önyargısız girdim ve okumaya başladım. daha ilk cümlede falso almış bi kere(caps lock tuşu çalışmıyor, kopyala yapıştır yapmak istiyorum).
Alıntı:
Anadolu Üniversitesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Yavuz Kılıç:
Bilimsel bir konuyu böyle ele almakla bir yere varmak mümkün değil, bilimi öğretmek gerekir. İnanç üstünde tartışamazsınız. İnanç size ne söylenmişse odur onun üzerine tartışamazsınız. İnancı da bilimmiş gibi sunamazsınız. Sizin o inanç olarak söylediğiniz bir başka dinden insan için hiçbir anlam ifade etmez... Ama bilim evrenseldir dünya benim için dönüyor, başkası için dönmüyor olur mu?
hey maşallah. anladığım kadarıyla ali yavuz amcanın bu talihsiz açıklaması altyapı yoksunluğundan eriyor. çekinmedim, anadolu üniversitesinin sitesine girdim. şimdi size bir sorum var, bir biyoloji hocasının(üstelik eskişehir anadolu üniversitesi'nde!)yabancı dil bilgisi ne derecede olmalıdır? yani en azından belli kaynakları yorumlamadan çevirebilecek düzeyde olmalı, değil mi? darwin hakkında yorum yapıp zooloji ile ilgili dersler veren bir hocanın tutup da sınırlı ingilizce ve almanca(ki evrim konusunda yapılan çalışmaların %70'i almancadır, birazdan bu konuya da değinebilirim. demem o ki, bir takım kaynakları çevirebilecek düzeyde bir ingilizceden ve olmayan bir almancadan güç alarak yorum yapan birinden bahsediyoruz(bende iki dil de vardır, iki dilden kaynaklar da vardır, boşuna bu kadar eğitimini almadım
)e yorumlamak lüzumsuzdur bunu, oturup incelemek de. keşke daha sağlam kişiler olsaymış(sitedeki tek kayda değer(!) yorum bu, diğerleri de imla yoksunluğundan kırılıyor. inanmayan
bağlantıyı göster (facebook ile)
bağlantıyı göster (klasik üye girişi ile) bakabilir). hadi önyargı olmasın, sitedeki diğer görüşlere de bir bakış atalım. önce şunu demek istiyorum, gözüme yaratılışçılara cevaplar diye bi şey gözüme çarptı. yani bu siteyi yapan adamlar islam'a ve yaradılışa inanmıyor. başlığa tıkladım, karşıma şu çıktı:
Alıntı:
Harun Yahya'nın 20 Soruda Evrim Teorisinin Çöküşü adlı kitabındaki bilimsel yanlışlar ile başladığımız bu bölümün sonunda umarız ki bilimin gerçeğini gördüğünüzde neden bilimadamlarının neredeyse tamamının evrimi desteklediğini görecek ve sizin de ya içinizde bir şüphe uyanacak ya da evrimi destekleyeceksiniz. Sitenin diğer bölümlerini de okuyarak evrimin hayatımızın bir parçası olduğunu, dünyayı nasıl şekillendirdiğini daha net görebilirsiniz.
bu adamlar sizinle aynı kalıpta düşünüyorlar, fakat islam harun yahya denen adamdan ibaret değildir. kalınlaştırdığım son cümleyi de bir didiklemenizi öneririm. adam düpedüz yaradılışı inkar ediyor. e kur'an 'ı da kendi kendine değiştiremeyeceğine göre, inanmıyor(tespit olmadığını sayfadaki diğer bölümlerden pekala yoklayabilirsiniz,
bağlantıyı göster (facebook ile)
bağlantıyı göster (klasik üye girişi ile) son olarak, çok daha zayıf bir iddia var ki kayda değer görmüyorum bunu. şöyle demişler: "
ara ırkların olması gerekmiyor mu?"
bu nasıl bir savunmadır. yahu basından besleniyor adamlar, denecek en son laf bu. tabii ki sürekli savunma üretecekler. komik duruma düşmüş evrime katılmayan taraf bu savunmayla, zira verilen cevap da national geographic şöyle demiştir diye bir girizgahla karşımıza çıkıyor. yukarıda yazdıklarım da bunu tamamlar nitelikte, şöyle ki:
Alıntı:
doğal seleksiyon zımbırtısının yeniden doğuşu da ikinci dünya savaşı sırasında nazilerin yahudileri esir alıp hristiyan yaptıkları bir esir kampında olmuştur. naziler, yahudileri esir alıp esir kampında içmeye zorladıkları çeşme suyuna fluorid maddesini karıştırır. fluorid, insanların beyin bölgesindeki kimi duyuları ve yetileri uyuşturmaya yarar. bu sırada cia'in genel bilmemnesine dulles isimli bir adam getirilir. dulles o sıralarda diş macunu üreten batmanın kıyısında bir firmayı satın almıştır ve çekip çevirip para kazanma yolları düşünmektedir. colgate isimli firmayı geliştirme yolundayken cia ve nazilerin işbirliği sonucunda dulles fazla fluorid'i saklamayı yapılan bir anlaşmayı imzalayarak resmen kabul eder. bu anlaşmanın sonucunda, konulduğu fıçıları bile eritecek kadar sert ve saklaması imkansız bir madde olan fluorid'in beyni uyuşturan sodyum bazlı versiyonu colgate denilen diş macunlarına boca edilir. daha sonra signal mignal diye uyduruk macunlar da ortaya çıkıp colgate'in formülünü millete yedirir, ve insanların beyin kontrolü başlar. mançuryan kobayı olarak bilinen olay, marilyn monroe intiharı(kimileri bunun cinayet olduğunu öne sürer),john lennon cinayeti, john f. kennedy cinayeti vesaire, hep bunların sonucunda olmuştur. o sırada da darwin denen adamın öne sürdüğü evrim teorisi unutulmaya yüz tutmuştur ve insanlar tarihi araştırıp bu teoriye inanmaya başlar. doğal seleksiyon tekrar dünyaya yayılır.
şu anda national geographic gibi kimi kuruluşlar, dulles'ın imparatorluğunun himayesi altında olduğundan dergilerinde(özellikle çocuklar için yayınlanan "ng kids" dergisinde)bu ara ırkları resmetmişlerdir. basının kulu kölesi olan adamlar evrime belli bir mantık yüklerler. kutsal kitabı okuyanlar değil.
komplo teorisi, evet. ikinci dünya savaşı sırasında ortaya atılmış bu teorinin ne derece gerçek olduğuna göz atmak istersen, britannica ansiklopedisine bakmanı ziyadesiyle öneririm(evet, 30 milyon kadar maddesiyle şu anki en güvenilir kaynak). tabii türkçesini de alabilirsin ama güvenmezsen bir ingilizcesine bak derim("siz" ve "sen" kelimelerini yerine göre kullanmaya çalıştım, gözünüze çarpan bir terslik olursa bir uyarı yeter
). ayrıca ben bu yazıda yanılmışım, şimdi daha kapsamlı bir araştırma yapıp bunu anladım. dulles değilmiş colgate'in sahibi. aşağıda bunun hakkında bilgi var, aynı kapıya çıkıyor.
sen bu siteyi vermişsin. ben de ondan güç alarak teorilerimi destekleyen şu yazıyı vereceğim(resmi olmayan bir kaynaktan alıntıdır):
Alıntı:
OLAY-1
Dis macunlarinin temel maddesi FLUORID, aslinda ilac endustrisi tarafindan da kullanilan bir tur sakinlestirici etkin maddesi... Fluorid'le ilgili ilk deneyler Nazi Almanya'sinda yapiliyor... Nazi bilim adamlari, icme suyuna karistirdiklari fluoridle cesitli deneyler yapiyorlar ve fluoridin beynin bazi bolgelerini uyusturdugunu; kisilerin direnme, dayanma gucunu kirdigini saptiyorlar...
Bu bulus, Nazi toplama kamplarinda kullaniliyor. Icme sularina fluorid karistirilarak, toplama kamplarindaki kisiler, sakinlestiriliyor, uyusturuluyor ve uyumlu kisilikler haline getiriliyor.
OLAY - 2:
2. Dunya Savasi'nin bitiminden sonra, fluorid deneyleri icerisinde yer alan Alman I.G.Farben sirketi, ABD ile iliskilerini gelistiriyor. CIA de, Nazilerin kitlesel denetim deneylerinin sonuclarini ogrenmek icin istihbarat faaliyetleri duzenliyor, bilgi biriktiriyor. Tam da bu siralarda, Alman kimya sirketi Farben'e CIA ajani Amerikali bir danisman ataniyor. Bu siralarda CIA'nin basinda, bu kurumun efsanevi kurucusu Dulles var. (Bu adamin ne menem bir sey oldugunu, bilen bilir...) Dulles'in yaninda bir kisi daha danisman olarak calisiyor; bakin kim:
Dr. Estabrooks...
Kendisi, Colgate sirketinin (Hani dis macunlari da uretir; bir dunya devidir...) yonetim kurulu baskani...
Ve ayni zamanda, CIA baskan danismani; New York Hamilton Universitesi Psikoloji Bolum Baskani ve ABD hukumetinin hipnotizma ve davranis psikolojisi danismani...
Vaaay; vaaay; vaaaayyyy....
Colgate, fluorid'li dis macunu uretiyor...
ABD halki, icme sularinin saglikli olmasi icin, bu sulara sodyum fluorid katilmasi icin izin vermeye ikna ediliyor...
Peki nicin dersiniz?
OLAY - 3:
19. yuzyilda Sodyum Fluorid, fare zehiri olarak kullanilirdi. Yine 19. yuzyilda bir cok endustri, atik olarak sodyum silikofluorid uretiyordu...
O kadar cok sodyum silikofluorid atigi cikiyordu ki, endustri'nin bundan kurtulmasi gerekiyordu. Ustelik bu atik madde, metal varillerde de saklanamıyordu; çünkü metali yeme özelliği vardı. Endüstri, sodyum silikofluorid atığından kurtulmak için çareler aramaya basladı...
SIRASIYLA:
Fluorid, fare zehiriydi... Aynı zamanda atık maddeydi... Endüstri kurtulmak istiyordu; saklama maliyeti cok yüksekti... Nazi deneyleri, fluorid'in düşünce kontrolünde kullanılabileceğini gosterdi... CIA bu bilginin sahibi oldu... Tüm dünya fluorid'in diş ve ağız sağlığı icin gerekli olduğuna ikna edildi: Ve bir taşla iki kuş vuruldu: Kapitalizm, ağır bir yükten kurtuldu; ve halkın beyni uyuşturuldu; düşüncesi, tepkisi, öfkesi kontrol edildi; yatıştırıldı...
. nasıl ama ? ilk okuduğumda aklım çıkıyordu, ancak bir gün bunun evrimle ilişkilendirileceği aklımın ucundan geçmezdi.
ayrıca şöyle bir sayfa da var,
bağlantıyı göster (facebook ile)
bağlantıyı göster (klasik üye girişi ile) bakabilirsin. bir üniversitede yapılan fluorid incelemesi.
not: "peki bahsettiğin kaynakları nereden temin edebilirim?" dersen sana şu adresleri öneririm:
http://www.amazon.com/s/ref=nb_ss?url=search-alias%3Daps&field-keywords=darwin&x=0&y=0 (seç beğen al, hangisi gözüne güvenilir gelirse.)
http://www.amazon.com/Avanquest-8801-Encyclopedia-Britannica-Deluxe/dp/B00192D1I6/ref=sr_1_2?ie=UTF8&s=software&qid=1254327868&sr=8-2 (bu da britannica. windows'ta çalışan kapsamlı versiyonunu veriyorum, ciltli versiyonu 2000 doları bulabilir zira. bu 22 dolar, ayrıca ciltlisini arada gazeteler kuponlu veriyor. evinde varsa bilemem ama çok sık başvurulan bi kaynaktır, tavsiye ederim. bir de ingilizcesinin daha kapsamlı olduğunu hatırlatmak istiyorum. bu ansiklopedi özellikle "john foster dulles" bölümüyle işe yarar).
http://en.wikipedia.org/wiki/John_Foster_Dulles buraya da bir bakarsan sevinirim. ne menem bi adammış bu dulles sorusunun cevabı için. ve son sayfa da charles darwin'le alakalı olan,
bağlantıyı göster (facebook ile)
bağlantıyı göster (klasik üye girişi ile) . bir inceleme için.
basın ve evrimi güçlendiren bazı dulles imparatorluğu kaynaklarından bahsederken bunu yapacağımı düşünmemiştim ama çizgi film kanalı
Nickelodeon hakkında da biraz bilgi al derim. emperyalizm falan değil ama çocukların evcil hayvanlarının isimleri charles darwin mesela. ya da çizgi filmlerde "kids first" diye bir bölümde ortaya atılan ilginç teorilere bir bakabilirsin(bu kanalın dulles'a destek olduğuna ilk inanmamıştım, ama bir kez izlediğimde ikna oldum. sabah 8 kuşağındaki 3 yaş altı çizgi filmler bile evrim propogandasıyla doldurulmuş).
hepsini okumadıysan da canın sağolsun. ama okumadıysan lütfen bu yazıyı yazılmamış say. zira gülünç duruma düşmeye başlıyorsun.
BU ÜYEYE ERİŞİM ENGELLENMİŞTİR
Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi,23/08/2008 tarih ve 2008/318 nolu kararı gereği bu üyeye erişim TELEKOMÜNİKASYON İLETİŞİM BAŞKANLIĞI'nca engellenmiştir.