Bir adam karısını çok seviyordu. Bir gün hanımı naz ederek;
Ey efendi, gel de senden her ne istersem vereceğine dair üç talâkla yemin iç; yoksa boşanırım, der. Kocası ise mecburen kabul eder:
Ne istersen vereceğim, der.
Kadın:
Yüce Allah'ındünyada yarattığı her nimet ve garip şeyi benim önümde hazır etmeni istiyorum, der.
Zavallı kocası bu arzuyu yerine getirmekten âciz kalır. Nihayet, samimiyetle kalkıp Mevlâna'ya gelir, macerayı anlatır. Mevlâna:
Git Allah'ın kitabı Kur'an'ı al ve onu mendiline sarıp eşinin eteğine koy; çünkü böylece dünyadaki yaş ve kuru nimetleri onun eteğine koymuş ve dünyanın garip şeylerini onun önünde hazır etmiş olursun. Zira yaş ve kuru hiçbir şey yoktur ki, Kur'an'da olmasın' (Kur'an, VI, 59) buyrulmuştur. Böylece asla talâk ve ayrılık vâki olmaz, dedi ve adamı boşanmaktan kurtardı. (I, 467-468 )