'Demokratik açılım''la ilgili Başbakan, Cumhurbaşkanı ve Milli Güvenlik Kurulu'nu hedef alan açıklamalarını sürdüren MHP lideri Bahçeli'ye AK Parti'den çok sert bir cevap daha geldi.
AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç, ''Türk milliyetçiliği adına siyaset yapanların Türk milletinin kendi çözüm reçetesini bir takım yurt dışı güçlere bağlamaları milletimize yapılan aleni bir hakarettir'' dedi.
Kılıç, Samsun'da partisinin il başkanlığında düzenlediği basın toplantında ''demokratik açılım'' konusunda çeşitli değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyaya dikkati çeken Kılıç, bu coğrafyanın Türkiye için bir şans olmasının yanında ülkenin omuzlarına tarihe ve dünyaya karşı bazı sorumluluklar da yüklediğini ifade etti.
Türkiye'nin Orta Doğu, Kafkaslar ve Balkanlar gibi son 100 yılı etnik çatışmalara sahne olmuş bir coğrafyada bulunduğunu belirten Kılıç, ''Türkiye bulunduğu bölgede, gerek Balkanlar'daki gerekse Kafkaslar'daki çatışmalara barış yönünde müdahil olmuş ve bu durumdan olumlu sonuçlar almış bir ülkedir'' diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti'nin son 25-30 yıldır, ''ülkenin Güney Doğusu'ndaki yaşam koşullarının istismarına dayandırılan bir terör hadisesiyle'' karşı karşıya bulunduğunu ifade eden Kılıç, şunları kaydetti:
''Demokratik açılım olarak Türk insanı ile paylaştığımız çalışmamız, her şeyden önce Türkiye'nin gelecek vizyonunu barış zeminine oturtmaya çalışılan bir projedir. AK Parti Hükümeti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti, artık Türk milletini terör ile yaşamaktan kurtarmaya karar vermiş durumdadır. Milletimizin desteği, kurumları ve kişilerin her ölçekte sağlayabilecekleri istekli katkıları ile Türkiye terör sorununu bir daha hatırlamamak üzere tarihin derinliklerine terk etmeye karar vermiştir.''
''Demokratik açılıma'' yönelik itirazlara da değinen Kılıç, şöyle devam etti:
''Her kim demokratik açılıma itiraz ederek Türkiye'nin ve Türk milletinin kendi sorunlarını çözme kabiliyeti ve kudretinden yoksun olduğunu iddia ediyorsa, açık ve net olarak ifade ediyorum ki bu iddiaların sahipleri Türk milletine alenen hakaret etmektedir. Türk milleti kendi iç sorununu çözecek kuvvete, kudrete, dirayete, ferasete ve basirete sahiptir. Türk milliyetçiliği adına siyaset yapanların Türk milletinin kendi çözüm reçetesini bir takım yurt dışı güçlere bağlamaları, milletimize yapılan aleni bir hakarettir. Demokratik açılım önerisini Amerikan, İsrail planı olarak yaftalayan milliyetçi anlayış, Atatürk milliyetçiliği ve Türk milliyetçiliği anlayışından fersah fersah uzak bir anlayıştır. Türk milleti, kendi sorununa 81 vilayetteki 72 milyon yurttaşımızla kendi problemimizi kendi yaklaşımlarımızla çözüme kavuşturabilecek güçtedir. Demokratik açılım önerimizi yurt dışındaki bir takım unsurların yaklaşımına bağlayan anlayışı reddediyor ve kınıyoruz.''
-BAHÇELİ'NİN AÇIKLAMALARI-
''Demokratik aç
ılım''la ilgili MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklamalarını eleştiren Kılıç, ''Sayın Bahçeli'nin Başbakan, Cumhurbaşkanı ve Milli Güvenlik Kurulu'nu aciz içinde göstermeyi amaçlayan, milletimizin menfaatlerinden uzak gösterme çabası içinde bulunan yaklaşımlarını kınıyor ve reddediyoruz'' dedi.
Kılıç, şöyle konuştu:
''Türkiye'nin Başbakanı, Cumhurbaşkanı ve Milli Güvenlik Kurulu, sayın Bahçeli'nin kafasında şekillenen hezeyanların tayin ettiği sınırların çok ötesinde, vatansever, Türkiye'nin menfaatleri doğrultusunda milliyetçidir ve vatanının hizmetkarıdır. Sayın Bahçeli'nin mücadeleyi kaybeden siyasi beyanları, milletimizin birliğine hiçbir katkı sağlamayacaktır. Sayın Bahçeli'nin denge dışı ve kontrolsüz söylemleri, yansıtmakta olduğu ruh hali, Türkiye'nin varlığına birliğine ve gelecek vizyonuna zerre kadar bir değer katmayacaktır.''
AK Parti iktidarının yürütmekte olduğu demokratik açılım yaklaşımının bir ''devlet projesi'' olarak şekillendirmekte olduğunu vurgulayan Kılıç, kamuoyu ve siyasilere dayattıkları herhangi bir paketin söz konusu olmadığını söyledi.
''Tam aksine herkesi çözüm yaklaşımı üzerinde bir araya getirebilelim istedik. Milletimizin birliği ve beraberliği ekseninde neler yapabileceğimizi Türkiye'nin bütün güçleriyle karara bağlayalım istedik'' diyen Kılıç, şunları kaydetti:
''Ama CHP ve MHP siyaseti daha birinci günden demokratik açılım yaklaşımına kapılarını kapatmak suretiyle Türkiye'nin en köklü sorunu üzerinde söyleyecek bir tek cümle bulunmadığını kayda geçirmiş oldular. Türk milleti mutlaka, 'kendilerine iktidarın alternatifi demek olan ana muhalefet partisinin, bu en köklü en kronik sorunda söyleyecek sözü yoksa Meclisteki bu makamı işgal etmenin anlamı nedir? Meclisteki 70 sandalyeyi işgal etmenin anlamı nedir?' şeklinde söylemi olacaktır. Bu siyaset anlayışı karakolda doğru söyleyen mahkemede şaşan siyaset anlayışıdır. Sayın Bahçeli'nin mikrofonun icadından habersiz yüksek sesle siyasetin düzeyini en dip noktaya indiren söylemlerine baktığımızda ortaya çıkan devri iktidarında yapamadıklarını bugün AK Parti iktidarına mal etmenin kaygısına kapılmış durumdadır. 4 yıl süreyle DSP, MHP, ANAP koalisyonunda Başbakan Yardımcısı olarak çok etkin görevler üstlenen sayın Bahçeli, 4 yıllık süre içinde bugün söylediği her şeyi inkar eden yaklaşımlarla siyaset yaptığı için bugün halüsinasyonları ile AK Parti'yi sıkıştırmanın çabasını vermektedir. Sayın Bahçeli ve onun izinde siyaset yapanlar şunu iyi bilmelidir ki; AK Parti'nin tertemiz mazisi söz konusu vatan, millet ve bayrak olduğunda hiçbir zaman köşeye sıkışmayacaktır.''
''İP ARADIN DA BULAMADIN MI?''
AK Parti Grup Başkanvekili Kılıç, Bahçeli'nin koalisyonda bulunduğuDIN DA BULAMADIN MI?''-
AK Parti Grup Başkanvekili Kılıç, Bahçeli'nin koalisyonda bulunduğu dönemli ilgili şu görüşleri dile getirdi:
''MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli iktidarda görev aldığı sürenin hemen başında koalisyondan baskı gördü ve bu baskılarla birlikte bugün idamını istediği terörist başının idam dosyasının TBMM'ye sevkini engelleyen protokolün altına imzasını koydu. Bu protokolün altında Başbakan olarak merhum Bülent Ecevit, Başbakan yardımcıları olarak sayın Bahçeli ve Sayın Mesut Yılmaz'ın imzaları bulunmaktadır. Türkiye'nin demokrasi tarihi ve bir siyasi liderin tutarlılık katsayısı açısından son derece hayati önem arz eden bu belgeyi kamuoyuna dağıtacağım. MHP'nin yaklaşan büyük kurultayı, Türkiye Cumhuriyeti'nin menfaatlerinden ve barış üzerine kurgulanacak geleceğinden daha önemli değildir. Eğer sayın Bahçeli, kendisine milliyetçilik noktasında bir hareket noktası belirlemek istiyorsa 'ülkemin menfaati söz konusu olduğunda partimi elimin tersiyle iterim' diyen sayın Recep Tayyip Erdoğan kendisine en büyük rehberdir. İktidardayken Başbakanlık makamında idam dosyasını bekleten bu zihniyetin muhalefetteyken 2007 seçimlerinde otobüsün üzerinden idamı simgeleyen urgan parçasını milletin üzerine atması milliyetçilikle izah edilebilir bir anlayış değildir. Madem idama bu kadar hevesliydin iş başındayken gereğini yerine getirseydin. İp aradın da bulamadın mı? Bunu da bu millet kendisine soracaktır. Üniter yapı üzerinden yürütülen polemiklere lütfen aldırış etmeyiniz. Bu memlekette şehit cenazesinin girmediği köy, mahalle kalmadı. Artık net olarak şunu ifade edebiliriz. Artık yüreğimizde yanacak yer kalmamıştır. İstiyoruz ki artık analar gözyaşı dökmesin. Bu milletin evlatları dışardan kurgulanan senaryoların piyonu olarak bir birine düşmesin düşürülmesin. Hepimiz tek millet olmanın paydası altında huzur içinde yaşayabilelim. Bu projenin yegane nedeni budur. Muhalefet partilerinin karşı çıkmasının tek nedeni siyasi kaygıdır.''
Suat Kılıç, açıklamalarından ardından, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, Başbakan yardımcıları Mesut Yılmaz ve Devlet Bahçeli'nin imzalarının bulunduğu ''protokolü'' basın mensuplarına dağıttı.
a.a