> 1 <
Kırık Link Bildir! #342623 30-08-2009 06:07 GMT-1 saat
namıyla meşhur Muhammediye kitabının yazarı (Muhammed Efendi) Edirne
ve Gelibolu civarında yaşamıştır. Bu muhterem zatın bir de Ahmet isminde
(Ahmed-i Bican olarak ma'ruf) kardeşi vardır. Ahmed-i Bican Hazretleri, aynı
zamanda Envarıl Aşıkın kitabını Farsça-dan tercüme eden zattır.
İki kardeşten biri olan Ahmed-i Bîcan, bir gün bir camide vaaz etmekte iken
ağabeyi Muhammed Yazıcıoğlu camiden içeriye girer ve küçük kardeşinin
sohbetini dinlemeye başlar. Kardeşi ağabeyinin camiye geldiğinin
farkındadır. Fakat bir de bakar ki, ağabeyi biraz sonra camiyi gülerek
terkeder. Kürsüde nasihat etmekte olan Ahmed-i Bîcan Hazretleri,
ağabeyinin bu halinden bir şey anlayamaz ve akşam eve geldiği zaman
durumu annesine anlatıp durumu öğrenmesini ister. Her iki dervişin de
anası, büyük oğlu Muhammed eve geldiği zaman:
Oğlum, kardeşin camiden niçin gülerek çıktığını soruyor, bir hata mı
işledim diyor. Kardeşinin dersinden niçin gülerek çıktın, diye sorduğunda
şöyle cevap verir:
Anneciğim, ben kardeşimin vaazına gülmedim. Ben bir insanoğlunun
sohbetini dinlemeye ne kadar melaike gelmiş, oturacak yer bulamıyorlar da
biri birlerinin üzerine oturuyorlar, onların hali çok hoşuma gitti de ona
tebessüm ettim. Ben de melâikeden camide oturacak yer kalmadığı için
çıkıp gittim, diye cevap verir.
Annesi, ağabeyinin bu sözlerini anlattığında Ahmed-i Bican çok müteessir
olup:
Anneciğim! Ağabeyim melekleri görme derecesine erişti de ben neye
erişemedim. Bunu ondan bir sorar mısınız, dedi.
Bu sefer o muhtereme anne büyük oğluna bunu sorduğunda aldığı cevap
şöyle oldu: «Anam bu noksanlığı sen kendinde araman lâzım, sen benden
daha iyi bilirsin.»
O vakit düşünme sırası anaya geldi. Anne uzun müddet tefekküre
daldıktan sonra bunun sebebini şöyle açıkladı: «Oğlum sana hiç abdestsiz
süt emzirmedim. Ahmedim ise henüz kundakta iken, ben namaza
durmuştum, Ahmed de şiddetle ağlamaya başlamıştı. Bu sırada evimizde bir
komşu kadın vardı. O, çocuk ağlamasın diye Ahmed i aldı emzirmeye başladı.
Ben hemen namazı bozup elinden aldım ama, birkaç damla emmişti. Sonra
sordum o kadına abdestli olup olmadığını, bana abdestinin olmadığını
söylemişti. Onun melekleri görmemesine sebep olsa-olsa bu olmalı.»
Yani Ahmed-i Bîcan Hazretleri hataen emdiği bir damla sütün cezasını
ölünceye kadar çekti ve onun yüzünden derece almakta engellerle
karşılaştı. Ya bu zaman , peki ya bu zaman...
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
Sizdeki gençlik katiyen gidecek. Eğer siz daire-i meşruada kalmazsanız, o gençlik zayi olup başınıza hem dünyada, hem kabirde, hem ahirette kendi lezzetinden çok ziyade belalar ve elemler getirecek.
Bediüzzaman Said Nursi