> 1 <
Kırık Link Bildir! #343839 09-09-2009 04:13 GMT-1 saat
Ebû Hanîfe'ye göre ise öğle namazı vaktinin sonu, cisimlerin gölgesinin iki katına çıkmasıdır. Delil şu hadistir: "Öğle namazını serin zamana geciktiriniz. Şüphesiz sıcaklığın şiddeti, cehennemin kaynamasındandır" (Buhârî, Mevâkît, 9, 10; Bed'ül-Halk, 10; Ebû Dâvud Salât, IV; Tirmizî, Salât, V; Nesâî, Mevâkît, V). Hz. Peygamberin yaşadığı bölgede sıcağın en şiddetli zamanı, cisimlerin gölgesi bir katına ulaştığı zamandır. Diğer yandan Cebrâil (a.s) ikindi namazını cisimlerin gölgesi iki katına ulaşınca kıldırmıştır (Tirmizî, Mevâkît,1; Ahmed b. Hanbel III, 330).
Güneş gök yüzünde en yüksek noktaya ulaşınca, dikili cisimlerin gölgesi artık durur. Kısa bir süre için sabit olan bu gölgeye "fey'-i zeval" denir. Güneş batıya dönünce, bu sabit gölge "hariç", dikili cisimlerin gölgesinin bir katına ulaştığı zamana "asr-ı evvel", iki katına ulaştığı zamana ise "asr-ı sani" denir. Çoğunluk İslam hukukçularına göre öğlenin vakti "asr-ı evvel"e kadardır. Güneşin tam tepemize gelip, gölge doğu tarafa doğru uzamaya başladığı vakitten itibaren "güneş tepe noktasında iken mevcut olan gölge hariç ki, buna "fecri zeval" denir, (Her şeyin gölgesinin bir veya iki katı oluncaya kadar devam eden zamandır).
Ebû Hanife'ye göre gölgenin fey'i zeval hariç- iki katı kadar; îmam Ebû Yusuf ile imam Muhammed'e göre ise bir katı kadar olduğu zaman sona erer. Bunun yerine, yurdumuzda ve hemen bütün İslam ülkelerinde, takvimlerde ve ezanlarda İmameynin görüşü esas alınmaktadır. Bu durumda: Öğle namazını, gölgenin bir katı kadar olduğu zaman gelmeden önce. İkindi namazım da gölgenin iki katı olduktan sonra kılmak uygundur. Bununla beraber, her şeyin gölgesi fey'i zeval hariç iki katı oluncaya kadar öğle namazı kılınabileceği gibi, İmam Ebû Yusuf ile İmam Muhammenin görüşlerine göre gölge her şeyin bir katı olduktan sonra ikindi namazı kılınabilir.
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
Sizdeki gençlik katiyen gidecek. Eğer siz daire-i meşruada kalmazsanız, o gençlik zayi olup başınıza hem dünyada, hem kabirde, hem ahirette kendi lezzetinden çok ziyade belalar ve elemler getirecek.
Bediüzzaman Said Nursi