Kırık Link Bildir! #343986 10-09-2009 07:28 GMT-1 saat
Tüfek ve kılıçlarla yapılan bu çetin savaşta bir düşman askeri, bir taşın arkasına saklanarak pusu kurar
Kafkas Müslümanlarının mücahit ve kahraman lideri Şeyh Şamil, Rus ordularıyla otuz yıl kadar mücadele etmişti İşte o savaşlardan biri olan Gimri Savaşı'nda Şeyh Şamil çok ağır bir şekilde yaralanmıştı Anlatıldığına göre Şamil'in yaralanma hadisesi şöyle gerçekleşmişti:
Tüfek ve kılıçlarla yapılan bu çetin savaşta bir düşman askeri, bir taşın arkasına saklanarak pusu kurar Fırsatını bulduğu anda da, üç ağızlı ve oluklu süngüsünü olanca şiddetiyle Şamil'in göğsüne saplar Göğsüne saplanan tüfeğin namlusu uzun olduğundan bedeni geriye doğru itilmiştir Bu halde kendi kılıcının düşmana erişemediğini gören Şamil, derhal göğsüne saplanan süngünün kabzasına yapışarak, bütün kuvvetiyle kendine doğru çeker Mesafe kısalır, fakat süngünün ucu da kahraman Şamil'in sırtından çıkmıştır
Bu arada mesafesi kısalıp kılıç menziline giren düşman da, Şamil'in bir kılıç darbesiyle ölmüştür İmam Şamil, son bir gayretle süngü ve tüfeği göğsünden çıkarıp atmış, kurşun yağmuru altında gecenin karanlığından da yararlanarak, yakınlardaki mağaralara doğru büyük bir çabayla yol almaya başlamıştır
Şamil, orman içindeki mağarada kendi adamları tarafından, bitkilerden elde edilmiş ilaçlarla üç gün boyunca gizli tedavi gördükten sonra, sapa bir dağ köyüne götürülür Burada yirmi beş gün kendini bilmeden, âdeta ölü bir halde yatar
Şamil'in şefkatli anası da, bu süre içinde geceli gündüzlü oğlunun başında beklemiştir Nihayet Şamil, yirmi beş gün sonra kendine gelip gözlerini açar ve başında bekleyen anasına telaşla sorar:
Anam, namaz vakti geçti mi?
Ne diyeceğini şaşıran kadıncağız:
Zararı yok yavrum, kaza edersin, der
Hâlbuki o ölüm uykusu, yüz yirmi beş namaz vakti devam etmiştir
KAYNAK : Namazı yaşayanlar - Said Demirtaş