Kırık Link Bildir! #344236 12-09-2009 20:44 GMT-1 saat
İlk sekiz bölüm için:
bağlantıyı göster (facebook ile)
bağlantıyı göster (klasik üye girişi ile)
bağlantıyı göster (facebook ile)
bağlantıyı göster (klasik üye girişi ile)
bağlantıyı göster (facebook ile)
bağlantıyı göster (klasik üye girişi ile)
bağlantıyı göster (facebook ile)
bağlantıyı göster (klasik üye girişi ile)
bağlantıyı göster (facebook ile)
bağlantıyı göster (klasik üye girişi ile)
bağlantıyı göster (facebook ile)
bağlantıyı göster (klasik üye girişi ile)
bağlantıyı göster (facebook ile)
bağlantıyı göster (klasik üye girişi ile)
bağlantıyı göster (facebook ile)
bağlantıyı göster (klasik üye girişi ile)
Önemli not: Bu hikayeyi okumadan önce yukarıdaki sekiz bölümü okusanız daha çok zevk alabilirsiniz. Ama okumasanız da olur özet de yapıcaz çünkü. Hadi başlayalım.
Çok çok sonraki bi zamanda, çok uzak bi galaksideyiz... İlk 8 maceranın ilk ikisinde polis teşkilatının savaşını izlemiştik. Şunu söyliyim ki bu hikaye
Lök Sıkayvolkır isimli Trakyalı bi uzay gezgininin üzerinedir. Bu ilk sekiz maceranın sonuncusunda zaman geri alındı ve Lök tüm servetini kaybederek zaman macerasına yeniden atıldı. Şimdi de onun tanımadığı Yıldız Salakları gemisinden kurtulma çabasını biraz sadistçe, biraz faşistçe biraz da mazoşistçe izleyeceğiz(sıkıyosa bunu sesli okuyun).
Savunmasız YeniKlasör kuvvetleri filosu kapsüllerle ve devasa bombalarla Yıldız Salakları birliğiyle savaşmaktadır. Yıldız Salakları, YeniKlasör kuvvetlerinin olağanüstü silahlarını ve saldırılarını bastırmaya çalışmaktadırlar. Ancak yeni bir düşmanları daha vardır : Yıldız Salakları filosunun geliştirip prototipini gezgin bi bilim adamına sattığı savaşçıl uzay robotu Hengmen. Hengmen, filonun gemisinin havalandırma sisteminden içeriye sızar ve öldürdüğü eski bir YeniKlasör üyesinin kimliğiyle içeri girer. Kapıda çevirme vardır.
Klon Askeri: Kimsin?!
Hengmen: Mehmet.Alice.
Klon Askeri: İyi bakalım, gir içeri.
Tam kapı kapanıcakken Hengmen ışın kılıcına davranır ve kafasına vurduğu bi darbeyle kapıdaki klon askerine yere mıhlar. İçeri doğru koşmaya çalışırken düşman kuvvetlerinin karşı gemiye atom bombaları atmaya çalıştıklarını farkeder ve kılık değiştirerek MayK'a dönüşür. MayK, yıllar önce yapılan bir savaşta şehit olmuştur. Kuvvetlerden içeri sızar ve çaktırmadan kapıdaki askerlerin tümünü öldürerek örgütün beyni olan robot boronay'ın sığınağına girer. Burada yüzlerce asker çalışmaktadır. Plan bellidir, Hengmen boronay'ı öldürecektir.
Hengmen: Selam ederim efendim, ben filoya yeniden girmek istiyorum. Şehit olduğumu sandınız ama profesör dazlak beni hayata döndürdü.
Salondaki herkes ufak çaplı bi şok yaşar. MayK kılığındaki Hengmen yere diz çöker.
Hengmen: Yıllar evvel bağlılık yemini etmiştim, unuttunuz mu? Bırakın savaşayım ! Yalvarıyorum ! Ancak tabii ki bunun bedeli var, gönüllü çalışmama rağmen düşman filolarına ateşkes etmeninizi öneriyorum.
MayK kılığındaki Hengmen, düşman filolarına ateş etmelerini engellemeye çalışırken çaktırmadan yere bir bomba bırakır. Ayağını bombadan kaldırdığı anda patlayacaktır, ancak bu şey bir mayından çok daha güçlüdür.
boronay: Mayk... Sen... Geri döndün ! Ordular, hemen ateşkes !
Nırınırımmm... Bu ateşkesin ardından Hengmen bombadan ayağını kaldırmaya başlar. Gözünü kısmıştır, kolundaki devasa taramalı tüfeğin tetiğinde eli vardır. Bomba patladığı anda tek bacağını kaybedecek ve o bacağı kazanmak için Yıldız Salakları filosuna sahtekarlık yapacaktır. Evet! Hengmen kötü niyetlidir. Bacağını kaldırır ve... KABOMMM !
Hengmen kötücül kahkahalarla etrafa ateş açmaya başlar. boronay'ın filoyu yönettiği bilgisayarın ana beyni paramparça olmuştur. O anda tahtında bulunan Whaplash tahtını bir kapsüle dönüştürerek oradan kaçar ve serüvenleriyle ünlü olan bir uzay gezginini, Lök Sıkayvolkır'ı arar. Lök, bir uzay gezgini olsa da yıllardır bunu inkar etmektedir...
TU Bİ KONTİNYU.
BU ÜYEYE ERİŞİM ENGELLENMİŞTİR
Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi,23/08/2008 tarih ve 2008/318 nolu kararı gereği bu üyeye erişim TELEKOMÜNİKASYON İLETİŞİM BAŞKANLIĞI'nca engellenmiştir.