> 1 <
Kırık Link Bildir! #345725 11-10-2009 20:34 GMT-1 saat
Birinci makamdakiler; secdeye gidince, kendisine en yüce alemler açılır/keşfolur;
bu kimseYüce Zatın karşısında, Arş'ın önünde secde eder. O bu hâlde,
Ufuk-i A'lâ/en yüksek makam ile karşı karşıya; Mele-i A'lâ'ya/en yüksek meleklerin meclisine komşu olur.
Yüce Allah'a yaklaşır,Yüce Sevgiliye yakın olur.
Bu, Yüce Allah tarafından sevilenler mukarrebûnun/ilahi huzurda kabul gören ariflerin makamıdır.
İkinci makamdakiler secdeye gidince, kendisine yücelik alemleri açılır; o, Allahu Teala'nın tanıttığı gibi, yer yüzünün en alt tabakasının üzerinde secde eder. Kalbi Aziz ve Yüce Allah'a karşı tevazu ile mahzun olur,
boyun eğer. Bu, abidlerden korku sahiplerinin makamıdır.
Üçüncü makamdaki kimse secde edince, kalbi, göklerin ve yerin Melekûtunda/görünmeyen
alemlerinde dolaşır; bir çok ince hikmetleri ele geçirir, kimsenin bilmediği şeyleri müşahede eder.
Bu da, hakkı arayan sadık kulların makamıdır.
Dördüncü bir kesim vardır ki, onların övülecek hiç bir sıfatı yoktur.
Onların bütün düşüncesi,Yüce Allah'ın kendilerine vereceği mal ve mülktedir.
Onlar dünya düşüncesiyle perdelenerek yüce alemleri müşahede etmekten ve
nefsin kötü arzularına esir olarak en yüce makamlara doğru yol almaktan mahrum kalmışlardır.
Uyanık bir kalple namaz kılan kimse, dua ettiği zaman bütün benliği ile Rabbine yönelir;
Onun için artık ümid Rabbidir. Rabbini hamd, sena ve yüceltmekle uğraştığından dolayı,
kendisinin dünya ihtiyaçlarını unutur.
Sürekli Mevla?sını övmekle meşgul olduğu için nefsini ve nefsininisteklerinden haberi olmaz.
Bu şekilde dua eden bir kimse, günahlarının affı için istiğfarda bulunduğu zaman,
gerçek tövbenin sıfatlarını ve tövbe edene gereken hükümleri düşünür;
geçmiş günahlarını hatırlar, böylece samimi olarak istiğfar etmeye ve
ihlasla Yüce Allah?a yönelip affını istemeye, özrünü dile getirmeye çalışır.
İstikamet üzere kalma azmini yeniler. Böylece onun yapmış olduğu istiğfar,
Yüce Allah tarafından kendisine yapılmış bir ikram ve ihsan olur.
Bu şekilde namaz kılanlar hakkında bir çok haber gelmiştir. Onlardan bazısı şunlardır:
" Kul namaza durduğu vakit onunla Rabbi arasındaki perde kaldırılır;
kul Rabbi ile karşı karşıya gelir. Melekler onun omuzlarından başlayıp göklere kadar
saf olurlar ve onunla beraber namaz kılar; yaptığı duaya âmin derler.
Namaz kılan kimsenin üzerine göklerden iyilik saçılır; bir melek şöyle seslenir:
" Şayet namazı içinde dua ve niyaz eden kimse,
kime yalvardığını bilseydi, sağa sola iltifat etmezdi."
Şüphesiz gök kapıları namaz kılanlar için açılır.
Allahu Teala namaz kılanlar ile meleklere karşı övünür."
Bir alim demiştir ki
" Biz, namaz kılanın, kalbinde hissettiği bu rikkatin/incelmenin, ağlamanın ve manevi
fetihlerin Yüce Allah'ın onun kalbine yaklaşmasından ileri geldiğini kabul ediyorduk."
Sahabeden biri Hz. Peygamber'e (s.a.v):
" Ey Allah'ın Resûlü, cennette sana arkadaş olmam için bana dua et! " diye istirham edince,
Hz. Peygamber (s.a.v)
" Sen de çok secde ederek (kendi adınabu işte) bana yardımcı ol " buyurmuştur.
KALPLERİN AZIĞI
_alıntı_
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu