> 1 <
developer
Yeni Klasör!
Binbaşı
3803 ileti
Yer: İstanbul
İş: pek çok
Kayıt: 20-12-2005 22:57
İş: pek çok
Kayıt: 20-12-2005 22:57
Kırık Link Bildir! #347733 22-03-2007 06:44 GMT-1 saat
Einstein'in hayaline yaklaştılar!
Einstein'ın fotonu yakalama hayaline çok yaklaşan fizikçiler, ışığın parçacığı fotonu doğumundan ölümüne kadar izlediler.
Fransız fizikçileri, ışığın ele avuca sığmaz parçacığı fotonu doğumundan ölümüne kadar izlemeyi başardı.
20. yüzyılın en büyük teorisyeni kabul edilen Albert Einstein'ın fotonu yakalama hayaline çok yaklaştıklarını bildiren fizikçiler, ışık parçacığını tespit edebilmek amacıyla iç duvarları süper-iletken aynayla donatılmış özel bir "kutucuk" kullandı.
Nature dergisinin son sayısında yayımlanan makaleye göre, Paris'teki Kastler Brossel laboratuvarından Jean-Michel Raimond, fotonları tespit etmenin aslında çok kolay olduğunu belirtti.
"Bilgisayar ekranına bakarken her saniye fotonları görürsünüz aslında" diyen fizikçi, şu ifadeyi kullandı: "Ama bu işi aslında bir kez yaparsınız. Gözümüzün yaptığı, fotonun ölüm sonrası analizidir. Oysa biz laboratuvar şartlarında fotonu canlı analiz edebildik. Yani onu yaşarken gördük."
Madde ve elektromanyetik ışıma parçacıklarının özelliklerini paylaşan fotonlar, ışık hızıyla hareket ediyor. Bu da, onları incelemek isteyenlerin işini zora sokuyor.
Dahi teorisyen Einstein, "Bir fotonu bir kutucuğa koyup tartın. Bileceksiniz ki, foton orada" diyordu. Fransız fizikçi Raimond, Einstein'in söylediğine en yakın deneyi yaptıklarını belirtti.
Fizikçiler, deneyde iç duvarı süper-iletken aynayla bezenmiş "kutucuk" kullandı. Fotonlar, kutucukta ortalama olarak 0,13 saniye kaldı.
Bilim adamları, fotonları saymak için genellikle parçacıkların yaydığı enerjiyi ölçen dedektörler kullanıyor. Parçacıklar dedektöre çarptığı anda enerji açığa çıkıyor. Ama çarpışmayla foton da yok oluyor. Bu yüzden foton parçacığının doğumdan ölüme çeşitli evrelerde nasıl tespit edilebileceği şimdiye kadar bilinmiyordu.
Kastler Brossel'deki ekip, "kutucuğa" rubidyum atomları gönderdi. Bu atomların her biri duvar saati gibi çalıştı. Elektronları da sarkaç görevini gördü. Elektrik alanı ne denli zayıf olursa olsun, foton, sarkacın salınımını yavaşlatmaya yetti.
Fizikçiler, fotonun varlığından emin olabilmek için, çok çok hassas atom saati kullanarak, kutudan geçen atomların frekansını fotonla etkileşime girmeyen atomların frekansıyla karşılaştırdı.
Alman fizikçi Ferdinand Schmidt-Kaler, Nature dergisinde deneyi yorumlarken, bunun, verilerin ışıkta depolanıp yönlendirilebileceği "kuantum bilgisayarlarının" geliştirilmesi yolunda atılmış yeni bir adım olduğunu vurguladı.
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu