Kırık Link Bildir! #352007 09-03-2014 14:04 GMT-1 saat
Öncelikle "Hımar", lugat olarak tereddütsüz başla ilgilidir. İçki'ye de aklı örttüğü için aynı kökten "hamr" denilmiştir. İkisi arasındaki ortak nokta "baş" ile ilgili olmasıdır. Mesela küfr de "örtmek" demektir. Ama başa veya akla değil, kalbe nisbet edildiği için farklı kökten kullanılmıştır.
Neden "baş" kelimesi geçmiyor demek ise kasıtlı bir tahrif ve saptırma amacı taşır. Çünkü Yazma, yaşmak, atkı, bürgü, bürümcek, çarşaf, çar, yağlık, eşarp, tülbent… Bunların tümü de bacak değil başı örter ve içinde "baş" geçmez.
Şunu unutmamak gerekir. Eğer birisi pantolonunu paçaların ayakkabılarının üzerini örtecek şekilde giy derse, burada sadece paçalar ayakkabıyı öğretecek şekilde giyerek kaba etimizi açacağımız anlamı mı çıkar? Pantolonun amacı zaten öncelikle orayı örtmektir.
Başörtüsü yoktur diyenler kelimelerin zamanla başka anlama gelmesi nedeniyle yüzyıllardır var olan kuralları değiştirmeye kalkıyorlar.
Evet şal denilince 3-4 yıl öncesine kadar omuzdan atılan bez akla gelirdi. Ama artık şal başörtüsü olarak kullanılıyor. Ayrıca "şal" kelimesinde "baş" da yok. Eğer sokağa çıkan biriysen değişimi göreceksin. Genç kızlar şal takıyorlar başlarına.
Yabi burada boyundan başa doğru geçen anlam akması, hımar için baştan boyuna geçmiş olabilir. Kadınların eskiden beri giydikleri giysiler bellidir. Hamr kelimesinin aklı örtmekten içki olarak kullanıldığı gerçeğine değinmeye bile gerek kalmıyor bu yüzden.
