Kırık Link Bildir! #56616 11-06-2006 21:20 GMT-1 saat
Unlu basketbolcu Hidayet Turkoglu esiyle birlikte,
Eminonun de geziyordu. Once akvaryumculari
dolastilar, Kapalicarsi,
Nuriosmaniye, Yerebatan Sarnici, Ayasofya,
Sultanahmet, Topkapi Sarayi,
Gulhane Parki derken, Yeni Caminin onune kadar
geldiler. Orada bagira
bagira simit satan bir cocuk vardi. Basketbolcu
birden durakladi...
Sonra simitciye yaklasti:
- Simit'in kaca koc ? - 300 bin abi.Citir
citir....
- Tezgahta kac simit var ?
- 70-80 tane var herhalde... - Hepsini alsam ne
tutar ?
- Seksen desek 24 milyon.
- Al sana 30 milyon... Farzet ki hepsini
aldim...
-Sagol abi... sagol...
Basketbolcu uc onluk cikartip simitcinin onune
birakti. Esi
saskindi. Uc
bes adim yurumuslerdi ki esine yaklasip
fisildadi.
- Hidayet sen deli misin ?
- Yooo
- Peki yemedigimiz simitlerin parasini
niye verdin ?
- Bosver sorma.
- Diyelim ki soruyorum. Hem de israrla
soruyorum.
- Oyleyse soyleyeyim.
- Lutfedersiniz beyefendi.
- Tablanin kenari dikkatini cektimi ?
- Hayir.
- Baksan gorecektin. Tahtaya bir isim
kazinmisti.
- Nasil bir isim ?
- Hidayet !
- Yoksa ?
- Evet o tezgah, eskiden benimdi.
Bu hikayeyi hidayet tv8 de katildigi bir
programda kendisi anlatmistir..
(Alintidir.)