Kötü geçen bir günün ardından eşiniz eve geliyor. Size ilk tepkisi ne oluyor?
a) ‘Merhaba hayatım’ der, ceketini size uzatıyor.
b) Yüzünüze bile bakmadan homurdanarak televizyonu açıyor.
c) Yanaklarınızı öptükten sonra ‘Akşama ne pişirdin?’ diye soruyor.
Diyelim ki, yemek yerken size o gün başına gelenleri anlattı ve tam siz de kendi gününüzü anlatmaya yeltendiniz. Sizden su istedi.
a) Hiçbir şey söylemeden su doldurursunuz.
b) Bozulur, ‘Sürahi yanında kendin koy’ der ve masadan kalkarsınız.
c) ‘Ben de susamıştım zaten’ diyerek, hemen isteğini yerine getirirsiniz.
Yemekler sofrada. O, koltuğa yayılmış televizyon seyreden size ‘Biraz sonra gelirim, şu maç özetleri bitsin’ dedi:
a) Oturur tek başınıza yemeğinizi yersiniz.
b) Biraz bekledikten sonra yemekleri çöpe döker, hüngür hüngür ağlarsınız.
c) Hiçbir şey olmamış gibi bekler, masaya geldiğinde yemekleri yeniden ısıtırsınız.
Maç özetleri bittikten sonra eşiniz sofraya teşrif etti ama tek bir söz etmiyor.
a) Yarım saat boyunca onunla o sofrada oturur ve neyi olabileceği hakkında için için kaygılanırsınız.
b) ‘Bütün erkekler hepiniz aynısınız’ der, söylenip durursunuz.
c) Eşinizin her zamanki hali olduğunu düşünür, bunu dert etmesiniz.
Yemek bitti. Tam masayı toplayacaktınız ki, televizyonda izlediğiniz dizi başlıyor. Eşiniz ‘Bırak, hadi git izle ben toplarım’ deyiverdi:
a) ‘Kesin dilinin altında bir şey var’ dersiniz.
b) ‘Kafana saksı düştü herhalde!’ dersiniz.
c) ‘Şaka yapıyorsun’ der boynuna atlarsınız.
Masayı topladı ama işi bitince yanınıza oturup, ‘Türk kahvesi yap da içelim’ dedi:
a) ‘Ama dizinin en heyecanlı yeri, biraz bekleyemez misin?’ dersiniz
b) ‘Huzurumu kaçırmak için elinden geleni ardına koymuyorsun değil mi?’ deyip televizyonu kapar ve yatmaya gidersiniz.
c) ‘Tabii canım yorulmuşsundur sen, hemen geliyorum’ der mutfağa koşarsınız.
Yemek ve televizyon faslı bittikten sonra yatakta eşiniz sizi öpmeye yelteniyor:
a) İstemeye istemeye ona karşılık verirsiniz.
b) ‘Sen gel eve, yüzüme bile bakma, sonra da sevişmek iste!’ deyip sırtınızı dönersiniz.
c) ‘Koca bebek’ diye düşünür, siz de şefkatle ona sokulursunuz.
Sabah oldu ve eşiniz yataktan fırladı. Size ‘günaydın’ bile demeden ‘Söylesene mavi gömleğimi ütülemedin mi sen?’ dedi:
a) Burnunun dibindeki gömleği başınızla işaret edersiniz.
b) ‘Başka mavi gömleklerin de var’ deyip, sinirden yorganı başınıza çekersiniz.
c) ‘Ütülemez olur muyum canım’ der, kalkıp onun gömleğini giymesine yardımcı olursunuz.
DEĞERLENDİRME
A’lar çoğunluktaysa
Erkeklerin doğasını çözmüşsünüz
Eşinizi olduğu gibi kabul etmişsiniz. Aslında kabul ettiğiniz eşiniz değil de, daha çok erkek cinsi! Erkeklerin yaradılış gereği çıkarcı ve nankör olduğunu düşünüyor ve işlerinizi buna göre ayarlayıp, boşu boşuna sinirlerinizi harap etmiyorsunuz. Her şeyi bildiğiniz gibi yapıyor, kendinizi onun olumsuz davranışlarına ve sözlerine kapatıyorsunuz. Size önerimiz, aynı bu şekilde devam etmeniz.
B’ler çoğunluktaysa
Sinirlerinizi kontrol edemiyorsunuz
Çok dolmuşsunuz! Eşinizin özensizlikleri ve kabalıkları canınıza tak etmiş. Halbuki ondan istediğiniz, sizin beklentilerinize ve kişiliğinize, hatta emeklerinize biraz saygı göstermesi. Ona karşı o kadar tepkilisiniz ki, çabalasa bile bunu fark etmezsiniz. Önerimiz, oturup sakin kafayla sorunlarınızı konuşmanızdır. ‘Bunu da yaptık, ama hiçbir şey değişmedi!’ diyorsanız, hemen bir aile danışmanına başvurmalısınız. Yoksa bu sinir sizi yiyip bitirecek!
C’ler çoğunluktaysa
Siz tam bir meleksiniz!
Eşiniz ne yaparsa yapsın, ister sizi görmezden gelsin, ister sizi terslesin, sakinliğinizden hiçbir şey kaybetmiyorsunuz. Sinirlerinize daima hakim oluyor, onun bir şekilde suyuna gitmeye çalışıyor ve bunun üstesinden de geliyorsunuz. Yapıcı bir kadın olmanız her ne kadar eşinize iyi gelse de, bizim önerimiz kendinizi bu kadar ezdirmemeniz ve kendi kurallarınızı da koyabilmeniz yönünde olacaktır. Aksi halde ruhen yorulduğunuz hissedebilirsiniz.